"" Devrim vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi. "
Devletin, şiddetin, dsrbelerin darmadağın ettiği hayatlar...
İnatla baştan kurulan hikayeler, boyun eğmeyi reddeden hayalciler...
Deliliğin sınırlarında dolaşan, iyiliğe, direnişe aşka, devrime inanmaktan vazgeçmeyenler... "
Kitap Türkiye Cumhuriyeti tarihini distopik bir kurguyla ele alıyor. Deliliğin sınırlarında, devrimin tüm ateşi ve inadıyla her "darbede" tekrar tekrar toparlanan Türkiye devrimcilerinin boyun eğmez direnişini oldukça radikal bir noktadan anlatıyor. Darbelerle rayında çıkarılan devrim trenini ve bu trenin yolcularının içine düştükleri hal ve yanılgıları da kendi penceresinden gözler önüne seriyor.
TolMurat Uyurkulak · April Yayıncılık · 20172,137 okunma
" Bana ne düşündüğümü sorduklarında, O'nu diyordum. Ve eklemek istiyordum: O kadar dev, yılmaz, yıkılmaz bir O'ydu ki o, bir zamanlar, sanırım, bana ben kadar yakındı."
Dünyada varolușumun bu kadar sorunlu olacağını hiç tahmin etmezdim. Yirmi yașında, kalıbı, rotası, adı gayet belli bir hayata yazılıydım. Otuz yașına geldiğimdeyse, bin kapıdan kışlanmış bir tavuk kadar şaşkındım.
"Devrim vaktiyle bir ihtimaldi ve çok güzeldi" cümlesiyle Türk Edebiyatının en meşhur giriş cümlelerinden birine sahip Tol.
Okuduğum ilk Murat Uyurkulak kitabıydı. Yazarın da ilk romanı aynı zamanda. Yazarın dili, üslubu "farklı". "Yeraltı edebiyatı", "sokak edebiyatı" ismine ne derseniz artık o kategoride. Argo, küfür, sokak barındıran bir dil. Bu benim hoşuma gitti açıkçası. Okuması kolay, keyif veren bir kalem.
Kitaba dair beni zorlayan şey kitabın kurgusu oldu. Bir tren yolculuğu ve araya giren birbirinden farklı ve farklı kişilerce anlatılan hikayeler. Bu hikayeleri dikkatli okumak, detayları önemsemek ve hatta notlar almak gerekiyor. Bunu belli bir ölçüde yapmama karşın dağınıklık hissinden kurtulamadım. Her hikaye, her karakter neticelenmiyor, bir yere bağlanmıyor. Bu açıdan dağınık bir kitap. Bilinçli bir dağınıklık yahut yazarın ilk kitabı olmasının bir sonucu, bilemiyorum.
Kitap bir yandan uzun, öfkeli bir şiir gibi. Şiirsel ve uzun cümleler, kendine has betimlemeler mevcut. Diğer yandan ise farklı hikayeleri ve farklı planları olan bir film gibi. Tren yolculuğuna, trenin bozkırda "bir fermuar gibi" ilerleyişine, trendeki insanlara tanıklık edebiliyorsunuz sahiden. Bu açıdan okumak gerekli diye düşünüyorum ama benim beklentilerimi karşılamadığını da ifade etmem gerekir.
TolMurat Uyurkulak · April Yayıncılık · 20172,137 okunma