Romanımız, dokuz yaşındaki Trisha McFarland'ın erkek kardeşi ve annesiyle bir cumartesi gününü geçirecekleri altı millik yürüyüş parkuruna varmalarıyla başlıyor. Bir süre sonra Trisha, annesiyle kardeşinin artık sıradan hale gelen çekişmelerinden uzaklaşmak isteyip yoldan ayrılıyor ve ipler o zaman kopuyor.
Trisha'nın, annesi ile kardeşini bulmaya çalışırken gitgide ormanın derinliklerine daldığını fark etmesi çok uzun sürmüyor. Karanlık çöktüğünde giderek artan korkusuna ve yalnızlığına kitaba da adını vermiş olan Tom Gordon, bir Walkman aracılığıyla yoldaş oluyor ve onu koruyor. Bu yoldaşlık bir süre sonra Walkman'in pili bittiği için giderek zayıflayıp yok olmaya başlarken Trisha onu hayal gücünde yaşatmaya devam ediyor. Peki Trisha için bu korkunç peri masalından kurtuluş mümkün olacak mıdır?
Bu kitap mağazada dolaşırken adıyla vurmuştu yıllar öncesinde beni ama nedense edinmemiştim o zamanlar. Yıllar sonra sahafta görünce yine eski heyecanım depreşti ve hemen okudum. Klasik bir King kitabı gibi, okurken yer yer bazı bölümlerde tempo düştü. Ama onu saymazsak beğendiğim bir kitap oldu. Özellikle yazarın yarattığı bir orman sahnesi var ki tüylerimin diken diken olmasına neden oldu.
Külliyatını bitirmek istediğim bir yazar olur kendileri ama ben ne zaman bir adım daha yaklaşmış olsam kendisi oldukça üretken olduğu için bu açığı kapatmama izin vermiyor. Ne yazık ki demeye de dilim varmıyor o yüzden sen hep yaz King biz her zaman okuyalım.
Stephen King in ilk defa yavaş bir kitabını okumuş oldum. Ormanda kaybolan 9 yasindaki bir kızın yaşadıklarını anlatmış ve içinde tabii ki stephen king detayları var. Ama sadece bir kaç yerde dokunmuş o kadar. Sevdim kitabı okunur. Belki de baş karakter 9 yaşında bir çocuk olduğu için tam tarzını yasatmadan kendini törpüleyerek yazmıştır. Yine de güzel kitaptı.
