Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sayfa Sayısına Göre Tramvay Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Tramvay sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Tramvay kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Önsözden..
... ona göre bir anlatı parçasının anlamı, cevi zin içi gibi içte değil, dıştadır; buharı görünür kılan ışık benzeri, kendini yaratan öyküyü çepeçevre sarar..." Joseph Conrad
Sayfa 13 - Sel 2. BaskıKitabı okudu
Önsözden.
"...imge tek vazgeçilmez öge olduğuna göre, gerçek kişileri düpedüz ortadan kaldırmaya yönelik bir sadeleştirme, kusursuzluğa doğru atılmış kesin bir adım olurdu." Marcel Proust
Sayfa 13 - Sel 2. BaskıKitabı okudu
Reklam
..annem, sanki haince bir alayla bileşik bir ad takmıştı onlara (gövde-adamlar) ve insanı (tıpkı kırkayak, karadul ya da peygamberdevesi gibi) içten içe ürperten bu adda, onun ağzında, biraz da söylerken takındığı edadan gelen, küçültücü, iç karartıcı, umutsuz bir şeyler seziliyordu belli belirsiz: Sanki suçluyordu onları, sakatlıklarını açıkça sergilemelerinin yanı sıra, yalnızca var oldukları için, o güne dek sevdiği tek adamı ondan koparıp alan bu savaştan, neredeyse ikiye bölünmüş, ama canlı çıktıkları için; ve bu korkunç adlandırmada belli belirsiz bir korkaklık gölgesi olduğu kadar, bir haset, kıskançlık ve acıma kokusu da vardı; o ki, bir yasın gerektirdiği uygun sürenin sınırlarının çok ötesinde -..
Sayfa 19 - Sel 2. BaskıKitabı okudu
.. uygunsuz bir teşhircilikle suçluyordu onları ve belki de, kim bilir? korkunç sakatlıklarına karşın (adamlardan biri tek kolluydu üstüne üstlük) hâlâ yaşıyor olmakla ya da daha çok, onu da bir yarısından koparıp alan bu savaştan çıkmış, canlı kurtulmuş olmakla suçluyordu; bu yüzden de onlara (yarı insan, yarı bitki) bir tür masal kimliği veren bu dehşet verici "gövde-adam"lık durumunu her fırsatta, ağır bir edayla, neredeyse hoşlanarak anımsatıyor ("gövde-adamların gezisi", "gövde-adamların buluşma saati") ve bu da yatıştırılması olanaksız bir başkaldırıya benziyordu; sanki onların varlığını (ya da yaşamakta diretişlerini), acısına karşı bir saygısızlık, yazgının durmaksızın yinelenen alaylı sırıtışı gibi algılıyor, ve... .
Sayfa 21 - Sel 2. BaskıKitabı okudu
Sonra düşünmeye güç harcayamayacak kadar yorgun düştüm ve bu tortul çamur benzeri, bu öncesiz sonrasız (bir, iki saat önce miydi?..) sis benzeri şeye bıraktım kendimi; .. .
Sayfa 23 - Sel 2. BaskıKitabı okudu
.. yirmi çift ifadesiz göz, sessizce izliyordu olan biteni; boş, kapalı, orada değilmiş gibi bakan ve yaşanan sahnedeki maskaralığın en küçük bir gülümsemeyle, küçük bir dudak gerilmesiyle bile aydınlatamadığı, kendileri de ifadesiz yirmi yüzde, yirmi çift göz... .
Sayfa 23 - Sel 2. BaskıKitabı okudu
Reklam
Bu Allah'n belası ateş, diye düşünüyordum...
Sayfa 23 - *SEL YAYINCILIKKitabı okudu
: Alışık oldukları, o güne dek içinde yaşadıkları güvenli ve çoğul dünyadan kopartılmış, kopartılmanın da ötesinde sökülüp alınmışlar..
Sayfa 24 - Sel 2. BaskıKitabı okudu
Buna itiraz edilir, kesinlikle...
Sayfa 24 - *SEL YAYINCILIKKitabı okudu
İster kibarlıktan, ister zayıflıktan ya da utangaçlıktan olsun, sanırım anneme verdiği sözü tutuğunu düşünürdü, yanında çalışanlardan biri, bana küçük pastalar eşliğinde bir fincan kakao getirdiğinde, bende dudaklarımı siler silmez, çalmış gibi davranmaya bile yeltenmeden ona teşekkür eder, sonra da dar atardım kendimi merdivenlere.
Sayfa 29 - *SEL YAYINCILIKKitabı okudu
40 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.