Herşey bir çöküş ve yıkılış hali içindeydi. İmparatorlar ve ordular, müesseseler ve mevkiler, mal ve mülk, rüyalar ve fikirler, yıllardan beri koltuğu üzerinde, bazen sola, bazen sağa eğilmiş oturan, yarı ölüden farksız bir durumdaki bahtsız vezir, günün birinde nasıl olur da yuvarlanmazdı?
Sayfa 445