Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Turan Caddesi No:25

Hakan Güneri

Turan Caddesi No:25 Gönderileri

Turan Caddesi No:25 kitaplarını, Turan Caddesi No:25 sözleri ve alıntılarını, Turan Caddesi No:25 yazarlarını, Turan Caddesi No:25 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Fotoğraf bu dünyadan hiçbir iz bırakmadan geçip gidenler için tek şanştı. "Ben de yaşadım." demek ve kendisinden bir şey bırakmak... Zaten hu yüzden değil miydi insanların sürekli poz vererek yaşamaları?
Sayfa 108 - mona kitapKitabı okudu
" İki şeyi asla yapmazdı: Cevabından emin olduğu soruları ve cevabından korktuğu soruları asla sormazdı. Bunun nedeni çok basitti aslında, ilkinde muhatabınızın yalan söyleme olasılığı vardır ve buna şahit olmak sizi yaralar. İkincisindeyse gelen cevaba hazırlıksızsanız, gardını düşüren bir boksör gibi ipleri dayanırsınız. Düşüp maçı kaybetmekten daha zordur bu, hâlâ ayaktasınızdır ama kaçacak yeriniz kalmamıştır, hala ayaktasınızdır ama yediğiniz darbeler yumuşamamıştır. "
Sayfa 106 - mona kitapKitabı okudu
Reklam
" Ölmeyi istemek için öfkeden daha iyi bir gerekçe yoktur. "
Sayfa 78 - mona kitapKitabı okudu
Uzlaşamazlardı, hayat ve ölüm uzlaşmazdı çünkü, birbirinin can düşmanı ikizler gibiydiler. Kim kazanırsa diğeri olamazdı. "Bir de ikisini yaşarken ulaştırmaya çalışanlar var" demişti Rafet hoca ve sonra devam etmişti: "Umutsuzca iyimser olanlar ve Tanrı'ya bütün varlıklarıyla inananlar... Yaşamak için hayattan sebep toplamayanların sığınacakları limandır ahiret günü. Kartlar yeniden karılır orada ve yarım kalan hesaplar görülür çünkü. İnsan böyle işte, kendi ahiretini bile bir tür hesaplaşma yerine çevirir, sanki bütün bir ömür bununla geçmemiş gibi."
Sayfa 76 - mona kitapKitabı okudu
" Uzlaşamazlardı, hayat ve ölüm uzlaşmazdı çünkü, birbirinin can düşmanı ikizler gibiydiler. Kim kazanırsa diğeri olamazdı. "
Sayfa 76 - mona kitapKitabı okudu
" Ölümü neden bu kadar düşünüyorsun söyleyeyim ben sana; bir yanın ölmek istiyor çünkü. Yaşama tutunan yanını ikna edemedi daha, o karanlık yanın, baktığı her yerde ölüm görüyor, sürekli deliller sunuyor önüne, neden ölmen gerektiğine dair umutsuz deliller bulup getiriyor ve sen ikna oluyorsun yavaş yavaş. "
Sayfa 75 - mona kitapKitabı okudu
Reklam
" Çünkü insanlar anı biriktirmek istemiyorlar artık, daha parlak olana, başkalarının hayatlarına meraklılar, o hayatlarda kendilerini resmetmek istiyorlar sadece, resmetmek ve bir yerde saklamak, sonra da tekrar bakana kadar hayatlarından silmek. Çünkü bu sorumluluk gerektirmiyor, ünlü olanla, şöhret olanla paylaşılan o kısa anda kendilerini o şöhretin dışarıdan görünen ışıltısı içinde bulmak.. Bu durum onları kendi hayatlarının yıkıntılarından uzaklaştırıyor. "
Sayfa 69 - mona kitapKitabı okudu
Aklına yine o tuhaf soru takıldı: "Nasıl öleceğim?, ölürken çok canım yanacak mı?" Daha da tuhaflaştı sorusu: "İnsanın canı ölürken acır mı?" Bu sorunun cevabını bilmiyordu ama bir fikri vardı: "Tanrı insanı bu kadar çok seviyorsa, ruhunu alırken canını yakmıyor olmalı. Yoksa tanrısal bir sevgi olmazdı bu, bencilce ve dolayısıyla da insanca bir sevgi olurdu. "
Sayfa 71 - mona kitapKitabı okudu
O da eliyle Taksim Caddesi'ni dolduran bütün o kalabalığı göstermek istiyordu. "Biliyorum" dedi sonra belli belirsiz, "biliyorum hepinizin içini dışını, ama siz sadece benim dışımı bilyorsunuz. Herkesi kabuk olarak gördüğünüz gibi, bir Kürdü, Ermeniyi, Suriyeliyi, Ganalıyı, bir Hıristyanı ya da Aleviyi nasıl görüyorsanız, beni de üç fazlası görüyorsunuz işte. Muhafaza ettiğinz şey bu, bir tür ikiyüzlülük, uysal olmayanı, kurallarınıza, yaşamınıza uymayanı sessiz ve derinden cezalandırmak muhafaza ettiğiniz."
Sayfa 66 - mona kitapKitabı okudu
" Kırgınım, saçılmış bir nar gibiyim... "
Sayfa 48 - mona kitapKitabı okudu
71 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.