Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Dili - Sayı 830 (Şubat 2021)

Türk Dili Dergisi

Türk Dili - Sayı 830 (Şubat 2021) Gönderileri

Türk Dili - Sayı 830 (Şubat 2021) kitaplarını, Türk Dili - Sayı 830 (Şubat 2021) sözleri ve alıntılarını, Türk Dili - Sayı 830 (Şubat 2021) yazarlarını, Türk Dili - Sayı 830 (Şubat 2021) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Masal
Masaldan öykücülüğe geçişin ilk örneklerini gözlemleyebildiğimiz Dede Korkut Kitabı, mitlerden kalma kültleri gözler önüne sermektedir. Eserin en ağır basan özelliği ise öğretici ve eğitici hikâyeleri epik bir temelle anlatmasıdır. Asırları aşıp gelen bu öyküler ilk olarak Orta Asya sözlü kültürünü, Osmanlı Devleti’ndeki halk edebiyatını daha sonra da Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatını etkilemiştir.
Sayfa 104 - Türk Dili Dergisi Aralık 2022
·
Puan vermedi
Yeşim Taşı I
Kadim Türk tarihinde önemli bir yere sahip olan, devletlerin temelini teşkil eden Yeşim Taşı, Karanlık Dünya’nın askerlerinin eline geçmiştir. Ergenekon’dan çıkışın yıldönümünde kötülük yapmak için hazırlık yapan Erlik Han’a karşı, Bilge Kağan tarafından görevlendirilen Oğuz Kağan’ın soyundan gelen Oğuz, arkadaşları Umay ve Berk; Tamer Öğretmen ile macera dolu bir yolcuğa çıkarlar. Atatürk Orman Çiftliği’nde başlayan macera Dede Korkut ve Hızır’ın yardımıyla Yeşim Taşı’nın kötü ellerden kurtarılıp devlete teslim edilmesiyle şimdilik sona erer. Ancak macera burada bitmeyecektir, serinin ikinci kitabı buradan devam edecektir.
Türk Dili - Sayı 830 (Şubat 2021)
Türk Dili - Sayı 830 (Şubat 2021)Türk Dili Dergisi · Türk Dili Kurumu Yayınları · 202113 okunma
Reklam
Yeşim Taşı
Doğanın çetin şartlarına göğüs geren göçebeler; gerçekleri yenmenin yollarını mit, masal ve öykülerde bulmuşlardır. Ayrıca gelecek nesilleri eğitmek için de mitlerden doğan ve kuşaktan kuşağa aktarılan hikâyelerden yararlanmışlardır.
Sayfa 104 - Türk Dili Dergisi Aralık 2022
İsmet Emre - Merak
Böylece merak, şimdiye tutunamayan insanın bazen geçmişten bazen de gelecekten sarkıtılan ipe sarılma içgüdüsünün ürünü olarak kendini gösterir. Çünkü gerçekten de kaybetmiş olma hissi, kopma, savrulma ve kendini bilmediği bir dünyada bulma hissi nasıl doğarken çığlık çığlığa ağlama edimine dönüşüyorsa kaybolma hissi de ölürken aynı hakikatin bir başka yüzü olarak bu dünyayı bırakmanın zorluğuna işaret eder ve ölürken de en az doğarkenki kadar, hatta biraz daha fazla gözyaşı dökeriz.
Mehmet Aycı, Yetmeyen
Az çok aktığımız deniz Bir sığınak bizim için Oysa bin ırmak dökülür Denizlerine içinin... İnce, usul, eşli, coşkun Akışın mevsimin dili Oysa içimde bin ırmak Mevsimlerinin dilini...
"Çok yiyen de sağlık, çok uyuyanda akıl, çok söyleyende gerçek olmaz."
Reklam
... "Şehir dedin mi kirlenir insan. Ne o üst üste yapılmış evlerde huzur var ne de birbirini tanıyan insanlar." ... (2020:64)
Sayfa 109Kitabı okudu
Dilin kıs, boğaz kes, çok da uyuma Gözün yum, kulak tıka, pay al huzurdan Kutadgu Bilig - Yûsuf Has Hâcip
...İnsanı bilim karşısında olduğu kadar sanat ve edebiyatla hemhâl eden en büyük yetilerden biri de kuşkusuz merak etme içgüdüsüdür...