Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk İslam Sentezi

İbrahim Kafesoğlu

Türk İslam Sentezi Sözleri ve Alıntıları

Türk İslam Sentezi sözleri ve alıntılarını, Türk İslam Sentezi kitap alıntılarını, Türk İslam Sentezi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türk-İslam ortak kültüründe cemiyet içinde kadınlara da yer verilmesi İslâm sosyal hayatında bir Türk yeniliği idi.
Sayfa 187Kitabı okudu
Türklerin dikkat çekici ahlâkî bir özelliği de "utangaç" bir millet oluşudur. Yabancı kaynaklara göre Türkler savaş meydanında değil, rahat döşekte ölmekten, hattâ ihtiyarlayıp hastalanmaktan utanırlardı. Esir olmak, köle durumuna düşmek, kadınlarının düşman eline geçmesi büyük zillet kaynağı idi.
Reklam
Bozkır gıdaları olan yağ, yoğurt, peyniri Çinliler ve Dünya, Türklerden öğrenmişlerdir.
At Türkler tarafından ehlileştirilmiştir. Türkler ata binen ilk insanlar olarak görünmektedir.
Eski Yunan telâkkisinde yalancılık, hırsızlık mübah görülmüş, haksızlık yapmak bir kudret belirtisi, ve cesaret "fazilet''lerin başı kabul edilmiş, fakat insanda utanma denilen bir ruhi prensibin mevcudiyeti hatıra getirilmemiş idi. Buna karşılık eski Türk ahlakında, cesaret yanında ve belki ondan da üstün olmak üzere, kötülükten koruyucu, başkalarını aldatmaktan, vicdanın yerini kurnazlığa terk etmekten alıkoyucu ve insana namuslu, vekaarlı bir hayat düzeni bağışlayıcı "utanma" duygusu en büyük fazilet sayılmıştır.
Avicenna
Batıda "Tıbbın hükümdarı" olarak anılan İbni Sina 120 civarında kitap ve risâle kaleme almış ve eserlerinden çoğu Avrupa'da lâtinceye çevrilerek yüzyıllarca yüksek öğretim kuruluşlarında okutulmuştur.
Reklam
Türk Kültürü
Ekonomisi besiciliğe dayalı Bozkır kültüründe ihtiyaçları en yüksek kas kuvvetine sahip at olmak üzere hayvan gücü karşılıyordu. Orman ve köy topluluklarında hakimiyeti bir kere ele geçiren gruplar, türlü zorbalık yolları ile uşaklık yaptırdıkları kütleleri (Eski Mısır'da Asur-Babil' de esir sürüleri, Çin'de boyunduruk vurularak çifte koşulan mahkumlar, Yunan' da Aristoteles'in “canlı alet" dediği köleler, Roma'da benzerleri, Hint'de paryalar, Moğollar'da Bogollar vb...) Hayvanlar gibi kullanmak üzere özel tedbirler alıp “sınıf" veya “kast" cenderesinde inletirken, insanın kol kuvvetine lüzum duyulmayan eski Türk kültüründe, hususi mülkiyet ve serbest iş esasında gelişen sosyal adetler zamanla töre hükümleri hâlinde kanuni kesinlik kazanmıştı.
Türklerin, başlıca ihracat maddelerinden biri de et ve et konservesi idi. Çin'e Türkler tarafından sokulan konservecilik, ondan ancak 500 yıl sonra Batıda tanınmıştır.
Töre, anayasa hükmünde şu 4 prensibi ihtiva etmekte idi: 1-)Adalet 2-)Eşitlik 3-)Faydalılık 4-) Evrensellik Türk kanunlarında hükümdar bu ilkelerin dışına çıkamamıştır.
Reklam
Eski Bozkır Türk siyasi teşekküllerinde vicdan hürriyeti şeklinde, hatta Karahanlı devletinde meşrutiyet prensibi olarak dünya işlerinin dinden ayrı mutâlea edilmesinden ibaret Türk geleneği, Büyük Selçuklu çağında böylece yürürlüğe konmuş ve daha sonra, bazı hallerde, halifenin sultan tarafından tanınması bile gerekmişti.
Dünyada kurulan ilk üniversitesi sayılmaktadır.
Selçuklu Devleti Nizamiye Medreselerini 1066 yılında kurmuştur. Batıda en eski üniversite Fransa'da 1150'de kurulmuştur. Oxford ve Heidelberg üniversiteleri ise 13. asırda İngiltere'de kurulmuştur.
Eski Türk inanç sisteminin "Şamanlık" olduğu umumi kanaat hâlinde yerleşmiş ise de, bu görüş yanlıştır. Orta Asya'da yaşayan bir kısım Türklerin şamanizm'e inandıkları gerçektir. Fakat bu hal, şamanik telâkkilerin IX.-X. asırda güneyden Budistlik örtü ile karışık şekilde gelerek Türk zümreleri arasında yayılması hâdisesidir. Şamanlığın aslî Türk dini ile ilgisi bulunmadığı, artık isbatlanmış durumdadır.
Türkler sanki at üstünde doğmuşlardır, yerde yürümesini bilmezler.
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.