Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Tarihinden Yapraklar

Yılmaz Öztuna

Öne Çıkan Türk Tarihinden Yapraklar Gönderileri

Öne Çıkan Türk Tarihinden Yapraklar kitaplarını, öne çıkan Türk Tarihinden Yapraklar sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Türk Tarihinden Yapraklar yazarlarını, öne çıkan Türk Tarihinden Yapraklar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türk cemiyeti aristokrat bir cemiyetti. Ancak bin küsür yıl sonra, İslam dinine girerek demokrat ve halkçı bir cemiyet haline gelmiştir.(Aristokrat sınıf: Tarhan)
Sokullu'nun iktidar yıllarındaki başarıların çoğu, 2. Selim ve 3. Murat'a aittir. Sokullu Kıbrıs'ın fethine muhalif. 2. Selim istekli. İnebahtı bozgunun birinci derecede sorumlusu, donanmaya ne pahasına olursa olsun taarruzu fermanını gönderen Sokullu'dur. Don-Volga kanalını da hiç anlamayan bir maliyeciye vermiştir.
Reklam
Süleyman Ağa’nın Paris’e yaydığı modaların çoğu, az zamanda unutuldu. Fakat onun Fransızlar’a tanıttığı bir şey vardır ki, bugün hâlâ Fran­sa’da yaşamaktadır. Bu, kahvedir. Fransızlar, kah­ve içmeyi ilk defa olarak Süleyman Ağa’dan gör­düler ve bu yeni içkiyi çok sevdiler. Kahve, Fransızlar’ın hayatının ayrılamaz bir parçası olarak, İngiltere'de çay neyse, aynı rağbeti gördü. İstan­bul’a girdikten 80 yıl sonra Paris’e giren ve ora­dan Fransa’ya yayılan kahve, Fransızlar’ın günde­lik hayatına Türkler’in hediye ettiği nesne oldu. Birkaç yıl sonra başka bir Türk elçisi de aynı şeyi Viyana’da yaptı. Almanlar, kahveyi, Süleyman Ağa’­ dan birkaç yıl sonra Viyana’ya giden Türk elçisi Mehmed Ağa’dan öğrendiler.
Bu yıllarda İstanbul’daki diplomatik faaliyeti Fransız Akademisinden büyük tarihçi Albert Vandal, şöyle tasvir etmektedir: “En medenî milletler­den en barbarlarına kadar dünyada her devlet, as­keri gücünden korktukları Türkiye’nin karşısında eğiliyor ve Türklerle hoş geçinmeye çalışıyordu.İstanbul her milletin diplomatlanyle dolup boşalan bir merkezdi Osmanoğullarının tahtı önünde sec­deye kapanmak için büyükelçiler, birbirleriyle yarışıyorlardı.
Donanmay-ı Hümâyûn, bütün toplarını kuru sıkı ateşleyerek “Cihan Hâkanı” Kanunî Sultan Süleyman’ı selâmladı. Manzara, hayaline bile cesa­ret edilemeyecek bir haşmet arzediyordu. Kanunî,bu manzara karşısında yanındaki vezirlere ve elçi­lere şöyle dedi: “İşte insan bütün bunları görüp de gurura kapılmamalı; her şeyin Cenâb-ı Hakk’ın inayetiyle olduğunu hatırlayıp Allah'a şükürler et­melidir!’'.
Barbaros, Fransa’da ve Avrupa’da hâlâ eskisi gibi “Cezayir kralı” diye anı­lıyordu. Onun için bir krala yapılan törenle karşı­landı. Fransa Hanedanı’ndan bir prens olan Angen Dukası, Kral I. François namına Barbaros’u karşı­layıp: “hoş geldiniz!” dedi. Türk donanmasını ve levendlerini görmek için, bütün Kot Dazür halkı kıyılara dökülmüştü. 21 temmuzda Barbaros, büyük törenle, yanında amiralleri olduğu halde Marsilya’ya çıktı. Şerefine verilen ziyafetten sonra, bastardasına döndü.
Reklam
Bilgisinin yanında vicdanı ile de başbaşa olmayan bir tarihçi, milletine olduğu kadar insanlığa da ihanet etmiştir.
Hiçbir hakim, tarihçi kadar uçsuz bucaksız alanlarda hükmetmemiş, karar vermemiştir.
Bilgisinin yanında vicdanı ile de başbaşa olmayan bir tarihçi, milletine olduğu kadar insanlığa da ihanet etmiştir.
Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir; yazan, yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat, insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır.
255 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.