Dedim: Artık bilgiden yana eksiğim yok;
Şu dünyanın sırrına ermişim az çok.
Derken aklım geldi başıma, bir de baktım: Ömrüm gelip geçmiş, hiçbir şey bildiğim yok.
Ettiği davaya kâdir olmalıdır şart-I hüner Ademi rüsva eder isbâta arz-i kudreti “Marifetli bir insan olmanın şartı, ortaya attığı davanın mahiyetini bilerek, karşısındakini inandırmaktır. Yoksa söylediğini ispat edememek, insanı gülünç hale sokar,”
Nitekim eğlencesidir mâl ü servet câhilin
Ehli irfanın da mâlı bî-şümârıdır kitab
(Cahilin eğlencesi, meşgul yeti mal ve serveti ile oyalanmaktır. İlim ve irfan ehlinin mal varlığı, meşguliyeti ise sayılamayacak kadar çok kitaplarıdır.)
Siz siz olun emri vaki yapmayın, habbeyi kubbe yapmayın. Daha net söyleyeyim, pireyi deve yapmayın, pire için yorgan yakmayın. Hesaba çekilmeden önce mazinin, ‘hal’in, istikbalin veya dünün, bugünün, yarının muhasebesini yapın.
Sözün hülasası, stresin devası şudur ki, Allah dağına göre kış verir, kimseye kaldıramayacak yükü yüklemezmiş. Derdi dünya olanın dünya kadar derdi olurmuş. Derdini dert sahibine anlat ki derman bulasın.
Vareste olmak isteyen âdem, melâlden,
Ayrılmasın işinde reh-i i’tidâlden
(Sıkıntıdan kurtulmak isteyen insan, işini yaparken orta yoldan ayrılmasın, işi kararında yapsın.)