Türkçülerin Kaleminden Atsız
Refet KörüklüTürkçülerin Kaleminden Atsız Sözleri ve Alıntıları
Türkçülerin Kaleminden Atsız sözleri ve alıntılarını, Türkçülerin Kaleminden Atsız kitap alıntılarını, Türkçülerin Kaleminden Atsız en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"O, tek kaygı olarak Türk'ü ve Türklüğü bilmiş; dürüst, faziletli, cesur, yerine göre pervâsız ve celâlli, yerine göre gayet objektif ve ilim haysiyetine düşkün bir ilim adamı, bir Türk Tarih ve Edebiyatçısı, bir Türkolog idi. Nâmı, yalnız Türkiye'de değil, bütün Türk âleminde şöhret bulmuştu. Hattâ Türklerle akraba Turanlı kavimler (Finler, Macarlar, Moğollar, Japonlar) dahi Atsız'ı bilirler ve tanırlardı. Uzak Türk diyârlarından, uzun yollar geçerek Türkiye'ye gelen Kırgız- Kazak kardeşlerimizin, O'nun kapısını çalarak "Atsız dikgen = denen, ciğit = yiğit kişi"yi arayıp sordukları, elini-yüzünü öptükleri, bugün pek az milliyetçi tarafından bilinir."
-Zeki Sofuoğlu
"Bugünün ve yarının Türkçülerine bir de şu konuda Atsız'dan ders almalarını ve onu örnek seçmelerini içim yanarak tavsiye ederim: Türkiye'de 'büyüklerimiz'den başlayarak politika hayatına katılan hemen herkese bulaşmış, yayılmış bir konuşma ve yazma uslûbu vardır. 'Ölçülü', 'ağırbaşlı' ve 'usturuplu' olmaya özenen, ama gerçekte sadece yavan, ağdalı, yapmacıklı, kaypak olmayı beceren bir uslûp. Çok kere gençler, pek farkında olmadan bu uslûbu kapıyorlar. Allah aşkına bu ağızla konuşmayın! Kısa, açık, berrak, keskin konuşun! Bunu huy edinmeye çalışın. Bu konuda en güzel örnekleri Atsız'ın yazılarında bulacaksınız. Yapmacıksız, sade, keskin kılınç gibi bir uslûp. Atsız'ın yazılarını mutlaka bir de buna dikkat eden gözle okuyun."
-İsmet Tümtürk
"Atsız'ı anlatmak çok zor, zira o Allah'ın çok yönlü olarak yarattığı müstesna bir insandır. Aşağıda sayacağım vasıfların bir insanda toplandığı nadiren görülmüştür. O tarihçidir, romancıdır, şairdir, araştırmacıdır. O, başlıbaşına bir mektep, bir üniversitedir. En büyük vasfı da: su katılmamış Türkçülüğüdür...
...Atsız, Ziya Gökalp'in ölümünden sonra Türkçülük ülküsünü tekbaşına sırtlamış, bu ülkünün tabiri caizse eri, gazisi ve komutanı olmuştur. Türklüğün bekâsını sağlayacak Türklük ülküsüne bütün ömrünü vakfetmiş olan Atsız, Türklüğün yücelmesi uğurunda yaptığı çalışmalar dolayısıyla kendi öz vatanında hapse atılmış, sürgün edilmiş, öğretmenlik vazifesine son verilerek açığa mahkum edilmiş, işkence görmüş ve yetmiş yaşında olmasına rağmen hapsedilmiştir. Bütün bu olumsuzluklara rağmen Atsız'ın şevki kırılmamış, ülküsü uğrunda yaptığı çalışmalara son nefesine kadar devam etmiştir."
-Refet Körüklü