Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye Kısa Bir Tarih

Norman Stone

Türkiye Kısa Bir Tarih Gönderileri

Türkiye Kısa Bir Tarih kitaplarını, Türkiye Kısa Bir Tarih sözleri ve alıntılarını, Türkiye Kısa Bir Tarih yazarlarını, Türkiye Kısa Bir Tarih yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eskiden sadece dini amaçla kurulmuş okullarda Kuran papağan gibi ezberletilirdi. Hafızlar ezberlerinin tek kelimesinin bile anlamını bilmezdi. ||. Abdülhamit bu okulların müfredatına çağdaş konuları da dahil etti.
Sayfa 132Kitabı okudu
Şair Ziya Paşa'nın dizeleriyle; " Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kâşaneler gördüm/ Dolaştım mülk-i İslam'ı bütün viraneler gördüm."
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Türkiye'de Türk-İslam sentezi daima gündemdedir ama her nasılsa asla gerçekleşmez: |||. Selim'den beri hep olageldiği gibi, gerçek yaratıcı güç orduydu.
Sayfa 128Kitabı okudu
Bir Ortaçağ Arap kurumu olan şeriat çağın gereklerine uymadığı için, Kanuni Sultan Süleyman, zamanının büyük bir bölümünü kanun çıkarmakla geçirdi. Ayrıca, Hristiyanların kendi örfi hukuklarını uygulamalarına da izin verdi.
1453 yılından 1623 yılına kadar gelip geçen kırk yedi sadrazamın on biri Arnavut, altısı Rum, biri Ermeni kökenliyken, sadece dördü Türk kökenliydi.
Hadım etme, Bizans'tan kalan ve kökeni Hıristiyanlığın ilk dönemine dayanan bir olguydu. Pek de isabetsiz olmayan bir anlayışa göre, cinsellik şeytan işiydi. Görünüşe göre, bu fikri ilk ortaya atanlar, Mısır Kıptileriydi. Sarayın büyük bir kısmının, padişahın özel hizmetleri de dahil olmak üzere, hayaları alınmış büyük beyaz sarayağası yönetirdi. Harem'i ise, sadece hayaları değil tamamı alınmış -bu ameliyattan sağ çıkacağınız varsa, sağ çıkardınız. Bunun için derhal kızgın kuma daldırılırdınız- siyah harem ağası yönetirdi.
Reklam
Dünyanın söz dağarcığına giren Türkçe kelimelerden biri de harem'dir. Bugünkü anlayış bu kelimeye yanlış bir anlam yükler. Her evin yaşam alanı ikiye ayrılırdı. Ziyaretçiler evlerin selamlık adı verilen bölmesinde ağırlanılardı. Harem adı verilen bölmede ise, evin kadınları rahat rahat, kaç-göçsüz, kendileri neyseler o olurlardı. Bu düzen Topkapı Sarayı da dahil olmak üzere en seçkin kâşanelerde bile böyleydi. Günümüzde harem şaşaalı bir cinsellik ve eğlence mekanı anlamında kullanılıyor ki, bunun harem'in uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur.
Sonra Doğu sorunu vardı. Doğal sınırları olmayan bu bölgedeki Sünni- Şii karşıtlığı sadece İran'da çatışmalar çıkmasına yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda ülkenin kendi içinde de isyanlara zemin hazırlıyordu. Kanuni Sultan Süleyman bu sorunlarla nasıl baş edileceğini gayet iyi bilirdi. Onun saltanat dönemi bir imparatorluk senteziydi: Roma İmparatorluğu nun teşkilatı ve hukuk düzeni, İslamiyet'in ilhamı ve Orta Asya'nın savaşçılığı.
Büyük bir donanmaya sahip olan Osmanlılar haritacılıkta ilerlemişlerdi. Elbette yıldızlar hakkında da bilgili olmaları gerekiyordu. Bu amaçla İstanbul'un Beşiktaş semtinde bir rasathane kurmuş, içine de teleskoplar yerleştirmişlerdi.1583 yılında bir deprem oldu. Dini makamlar, bu depremin Allah'ın kendi sırlarının gözetlenmesine kızdığı için verdiği bir ceza olduğunda karar kıldılar. Bu kararları, muhtemelen astrologlara içerledikleri anlamına geliyordur. Teleskoplar yıkıldı ve Osmanlı'nın denizlerdeki üstünlüğü son buldu.
1571 yılında ise, Türkler o zamanlar Venedik'in elinde olan Kıbrıs'ı da alacaklardı. ( Bu Shakespeare 'in Othello adlı eserindeki savaştı)
Reklam
1574 yılındaki Leiden kuşatması sırasında şehri savunan protestanlar " Türkleri papa yanlılarına tercih ederiz" diye haykırmışlardı.
Nitekim, Büyük Logotet( başbakan seviyesinde yetkili) İstanbul'da kardinal takkesi görmektense padişah sarığı görmeyi tercih edeceğini ulu orta ifade etmişti.
Osmanlı gayet kesin kurallara göre düzenlenmiş askeri bir imparatorluktu. Bürokratik mekanizması ticaret ve mülkiyet kayıtlarını şaşmaz bir hassasiyetle tutardı
Ama eski Türkler dini kurallar konusunda çok duyarlı değillerdi. Kendi islami anlayışlarına daha uygun buldukları için, heybetli camilerden ziyade küçük mescitler yaparlardı. Kadınlar örtünmezdi. Şarap içilirdi, dans edilirdi. 19.yüzyıl Arap gezgini İbn-i Batuta gördüklerine inanamamış, hayretler içinde kalmıştı.
49 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.