Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye'nin Demokrasi Tarihi-1950'den Günümüze

Tevfik Çavdar

Türkiye'nin Demokrasi Tarihi-1950'den Günümüze Sözleri ve Alıntıları

Türkiye'nin Demokrasi Tarihi-1950'den Günümüze sözleri ve alıntılarını, Türkiye'nin Demokrasi Tarihi-1950'den Günümüze kitap alıntılarını, Türkiye'nin Demokrasi Tarihi-1950'den Günümüze en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şiddet aynı şiddet ,soygun aynı soygun, kan dökmede geriye adım yok, gene ilmikler boyunda, gene köşe başlarında kim vurduya gitmeler ,karakol dayakları dört başı mamur işkenceye dönüşmüş, gene pahalılık, gene açlık, gene eğitimsizlik, gene sağlıksız milyonlar...
Var olan iktidar istemediklerini liste dışı bırakabilmekteydi. Daha sonraları yargı denetiminde seçmen listeleri hazırlanmaya başlandı. Bu durum başlangıçta kuşkuları ortadan kaldırdıysa da zamanla, özellikle yenilerde seçmen listelerinin noksanlığı tartışılır hale geldi.
Reklam
Ölümün ana yurdu bendedir Solgun idam fermanıdır rüzigar Bir türkünün derin ağaçlığında (ya da) Hüzün ki en çok yakışandır bize Belki de en çok anladığımız
Yasaklar siyasi düşünce ve örgütlenmenin elini kolunu bağlamış durumdadır. Sadece sağda ve merkezde yer alan partilere izin vardır.
İnsanlar yargılanmadan öldürülebilir. İnsanlar bir gecede kaybolabilir. Doğal hakkı için gösteri yaparken dövülüp tutuklanabilir. İşkence görebilir; gördüğü işkenceden sakat kalabilir. Kendi kaderine sahip olmaktan men edilebilir. Seçtiği temsilcileri bile oligarşi atar. Düşüncesini hiçbir kısıt duymadan yazamaz, çizemez, anlatamaz. Kitaplar, dergiler, gazeteler toplanır, yasaklanır. Kimse yarınından emin olamaz.
Sayfa 11 - Sanal ya da yapay demokrasi üzerineKitabı okudu
Reklam
1980'den bu yana ekonomi öylesine amaç haline getirilmiştir ki toplumsal refahın bir çok bileşeni kâr mekanizmasına kurban edilmiştir. Sağlık, eğitim, çevre vb. gibi bir çok toplumsal tüketim bileşeni metalaşmış ve kâr getirme aracı haline getirilmiştir.
Hüseyin Cahit, Atatürk döneminde kaleme aldığı yazısında şunları öne çıkarıyordu: " Devletin fertler üzerinde böyle kayıtsız ve şartsız, hudutsuz ve mutlak bir hakimiyet hakkı kabul edilirse, günün birinde "Devlet demek ben demektir" diyebilecek surette hükümeti ele geçirebilen bir zorba bütün halkı bir sürü halinde kamçılayabilir."
Sürekli tehdit, cinayet ve korku filmleri ile sindirilen insanlar, kendilerini kurtaracak üstün insanlara, güçlü devlet aygıtına gereksinme duymaya başlamaktadırlar.
Sanal ya da yapay demokrasi üzerine
...Emeğinin karşılığında sadaka düzeyinde ücret alır. Ve bütün bunlar demokrasi adına yapılır... İşte bundan ötürü demokrasi gerçek değil, sanaldır.
Sayfa 12 - imgeKitabı okudu
15 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.