Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi

İsmail Cem

En Eski Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi Gönderileri

En Eski Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi kitaplarını, en eski Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi sözleri ve alıntılarını, en eski Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi yazarlarını, en eski Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Geri kalmış Türkiye. Tarih biraz incelendikten;kültürüyle,sanatıyla, yapısı ve düzeniyle toplum gözden geçirildikten sonra yan yana koymaya insan elinin varmadığı üç sözcük.
Önsöz
Geri kalmış Türkiye. Tarih biraz incelendikten; kültürüyle, sanatıyla, yapısı ve düzeniyle toplum gözden geçirildikten sonra yan yana koymaya insan elinin varmadığı üç sözcük. Geri kalmış Türkiye. Kuralları, gelenekleri ve düşünceleriyle ortaçağı aydınlatan, yeniçağa ışık tutan bir kültür.
Reklam
Önsöz
Türkiye bir Mozambik'ten, Kongo'dan, Guatemala'dan çok daha geri kalmıştır. Çünkü Mozambik her zaman aynı Mozambik olmuştur. Kongo aynı Kongo, Guatemala aynı Guatemala. Türkiye ise belirli bir dönemde öteki ülkelerle kıyaslandığında en ileri bir noktada gözükmektedir. Sonra gerilemeye başlamış, gerileye gerileye günümüze, aynı kıyaslama yapılınca çok arkada gözüken bir yere varmıştır. Yani, kavramın dinamik anlamıyla, tam bir geri kalmış ülkedir.
ihtiyaçlar ve kaynaklar
Toplum eğer kendini kıyaslayabileceği bir zenginliğe ve refah düzeyine içte ya da dışta rastlamamışsa, kendi yaşantısını yeterli bulması ve gerilik düşüncesini reddetmesi normaldir.
Gözlem etkenini güçlendiren koşullar
Yeninin halkın erişmeyi düşünebileceği bir yakınlıkta olması ise onun bütün yaşantısını ve dengesini bozmaktadır. Bu açıdan, lüks otomobiller halk yığınlarında bir tepki yaratmazken çiçekli kumaşlar yaratabilmektedir.
gözlem etkeninin soonuçları
Eski Denge toplumlarının yaşantılarını sürdürebilmeleri düzenli bir işbölümü ve dayanışma ile mümkünken, gözlem etkeninin düşüncede ve üretimde yarattığı değişiklik toplumdaki birliği parçalamaktadır. Özellikle erkeklerin tarlalarından uzaklaşmaları, işbölümüne artık imkân vermemektedir. Kişinin toplumu değil yalnızca kendini düşündüğü, kendi başının çaresine baktığı bir ortam doğmaktadır. Bu gelişme bir yandan aile birliğini sarsmakta; toplumsal dayanışma ve yardımlaşma geleneklerini yıkmaktadır. Aile artık karı-koca ve çocuk şeklinde sınırlanmıştır; özellikle yaşlılar kendi yalnızlıklarına ve yoksulluklarına terk edilmişlerdir.
Reklam
dış zorlamalar
A. Sauvy'nin belirttiği gibi "...eğer tekniğin gelişmesi kaynağın gelirini artırmak yerine ondan daha büyük parçalar koparılmasını sağlıyorsa, ileri teknik, aslında, geriletici bir teknik olmaktadır.
Fazla nüfus, aynı zamanda, oluşan ağaların ve derebeylerin ileride kullanacakları silahlı başıbozuklar için gerekli birikimi de meydana getirmekteydi.
Sayfa 120Kitabı okudu
Yazar, ayrıca, 1474 yılında bütün Anadolu ve Rumeli darphanelerinin (İstanbul, Edirne, Gelibolu, Üsküp, Serez ve Anadolu'dakiler) Akçeci Emir ve ortağı Bâcdar Hayreddin'e ihale edildiğini, iltizamın gümüş akçeyle sınırlı olduğunu belirtmektedir. Halil Sahillioğlu
Sayfa 116Kitabı okudu
OSMANLI DENGESİNİ SARSAN DARBELER
15. yüzyıldan itibaren yer yer büyümeye başlayan sermaye ve zorladığı teknik gelişmeler, başka etkenlerle birleşince, derebeylik düzeninin temelleri sarsılmış, kilisenin baskısı hafiflemiş, toplumlar bu tutucu güçlerin etkisinden kurtuldukları oranda ilerlemeye başlamışlardı.
Sayfa 123Kitabı okudu
990 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.