Türkiye’nin Kültür Sorunları Sözleri ve Alıntıları
Türkiye’nin Kültür Sorunları sözleri ve alıntılarını, Türkiye’nin Kültür Sorunları kitap alıntılarını, Türkiye’nin Kültür Sorunları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yanlış inançlardan sıyrılmış, özgür düşünceye dayalı doğa araştırmalarından müspet ilim doğdu. Şark, hastalıkları cinlerin, perilerin yardımı ile tedavi etmek gafletini sürdürürken İyonya'da İstanköylü Hippokrates özgür düşünce ile hastalığın gerçek nedenlerini aramaya başladı ve tıp ilminin ilk esaslarını kurdu. Aynı özgür bilimsel araştırma yolunda yürüyen Karyalı Hexamyes'in oğlu Thales dünyada ilk defa bir doğa olayını önceden hesaplayarak MÖ 23 Mayıs 585 tarihindeki güneş tutulmasını oluşundan önce haber verdi."
"Okuma ve yazma tarihte en yaygın durumuna ilk defa İyonya'da, yani Batı Anadolu'da ve Atina'da ulaştı. Böylece Doğuda genellikle sarayın ve rahiplerin tekelinde olan okur-yazarlık halkın malı oldu."
Doğuyu kendine örnek alan Türkler de giderek 16. yüzyıldan sonra Atatürk dönemine değin bütün güçlerini öteki dünyaya, ölüler alemine hazırlık işlerine adamışlar, bugünkü geri kalmışlığa boyun eğmişlerdir.
"Batı kültürünün yaratıcı gücü özgürlükçülüğüdür. Başka bir deyimle Doğu'yu Batı'dan ayıran en büyük özellik, birincisinin özgürlükten yoksun oluşudur."
"Atatürk devrimlerinin baş amacı Batılılaşmayı ülke düzeyinde ulusal boyutlar içinde uygulamaktır. Büyük önderle başlayan bu akım hızını azaltmışsa da yine de canlıdır. Bütün iş Batılı davranışı, okuma ve yazmayı yüzde yüz gerçekleştirmekle sağlamaya çalışmaktır."
"Tanzimattan Atatürk çağına kadar süregelen dönemde Türkiye aslında Batının tekniği yanında farkına varmadan onun yaşam felsefesini de benimsemiştir. Ancak bu dönemde Batılılaşma sadece aydın kişiler arasında oluyor, halk Doğulu dünya görüşü içinde yaşamaya devam ediyordu.
Bunu gören Atatürk Türk toplumuna gerçekçi bir yaşam felsefesi kazandırmak amacı ile köklü Batılılaşmayı uyguladı. Doğulu komşularımıza bakılınca yüksek bir düzeyde bulunduğu muhakkak olan bugünkü durumumuzu büyük önderin köklü reform uygulamalarına borçlu olduğumuz şüphesizdir."
"Doğu ile Batıyı birbirine kaynaştırmak isteyenlerin başında Büyük İskender (MÖ 356-323) gelir. Filozof Aristo tarafından yetiştirilmiş olan Makedonyalı büyük kumandan o zamanki Doğu ve Batı kültürlerini birleştirmek, bu iki dünyanın en iyi taraflarını alarak büyük ve birleşik fakat Hellenleştirilmiş bir alem yaratmak istiyordu. O çağlarda iki dünya arasındaki durum bugünküne benziyordu; yani Batı, siyaset ve iktisat alanında olduğu gibi teknik ve bir bakıma kültür yönünden de Doğuya üstündü."
"Yaşadığımız çağa adını veren atom sözü ve kavramı da aynı tarihlerde Miletos'ta nazari olarak tespit edildi. Onun gibi dinsel kurallardan kurtulmuş özgür düşünce yolu ile Atina'da yine o yıllarda halk egemenliğinin temelleri ve iki kuşak sonra MÖ 508'de demokrasi kuruldu."