Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türklerin Kökeni

Osman Karatay

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Türklerin bu şekilde lanse edilmesi!
Tarihi gerçekler, belgeler tüm aydınlığıyla ortada olduğu halde bugün neredeyse herkes Türklerin Ermenilere soykırım yaptığını söylemiyor mu? Halbuki öldürülen 600.000 kişi Müslümandı. Soykırım Müslümanlara, bilhassa Türklere yapıldı. Şimdi herkes öyle diyor diye tarihte Ermenilere soykırım yaptığımız mı yazılacak?
Çok mutluyum:)
Türk olmak zor iş ama mutlu olmak için yeterli.
Reklam
Pek bilinmeyen bir soykırım
Kazakistan kuşkusuz bütün dünyada komünizmin acısını en fazla hisseden ülkedir. 1930'larda devletleştirme adına halkın elindeki tüm sürüler alınıp belli yerlerde toplandı. Ancak bu şekilde toplanan milyonlarca hayvan bakımı yapılmadığı için açlık ve salgınlardan yüzde 90'ı öldü (40,5 milyon hayvandan kalan 4,5 milyon baş). Tarımın olmadığı ülkede insanların tek beslenme kaynağı olan hayvanlarını kaybedince, açlık baş gösterdi ve 1931-1932'de nüfusun yüzde 40'ı (1.750.000 kişi) açlıktan öldü. Dünyada bir ülke halkının yarısının ölümüne en kötü savaş şartlarında bile rastlanmamıştır.
Tarım bilgisi iki noktada önümüzü açar: 1) Yayılma dinamiklerini açıklar. Eğer ilgilendiğimiz topluluk tarih içinde olağandan geniş sahalara yayıldı ve varlık sergiledi ise 'insan üretimi' konusunun da göz önüne alınması gerekir. Düzenli ve doğrusal bir çizgi oluşturmamak üzere, tarımcı toplulukların nüfusunun daha fazla arttığı ve dolayısıyla yeni yurt arayışlarının bunun doğal sonucu olduğu gerçeğine gerektiği yeri vermeliyiz. 2) Tarım kelimelerinin öz veya ödünçleme oluşuna göre kabaca bir zaman tayini mümkün olur. Ayrıca incelediğimiz topluluk ekilebilir arazide yaşadığından, ana yurt arayışlarında ihtimaller daralır ve daha kesin bir işaretleme yapabiliriz. Buna çok rastlanan evcil ve yabani hayvan isimleri ile yabani bitki isimlerini de eklediğimizde, kesinlik derecesi daha da artar.
Sayfa 174
Aslında önerilen şey ana yurt veya türenek tespitindeki en güvenilir yöntemdir ve bütün büyük dil aileleri ve alt kolları için uygulanmıştır. Bir topluluk, dolayısıyla dili belli bir coğrafi sahada ortaya çıktıysa orada yaşayan bitki ve hayvanları ve de fiziki dünyanın oraya has gerçeklerini ifade için gerekli kelimeler muhakkak bulunacaktır. Türkçede kayın ağacı için kendi kelimemiz var ama hurma için yok. Dolayısıyla Türk dili kayın ağacının olduğu ama hurmanın olmadığı bir yerlerde ortaya çıkmıştır. Dilimizde zürafa kelimesi bulunmuyor, dolayısıyla atalarımız bu hayvan hiç görmemişlerdir. Öte yandan Ekvator kuşağında yaşayan halkların dilinde de buzla, hatta karla ilgili bir kelime bulunması beklenmez. Herhalde suyun donduğunu hayal bile edemezlerdi. Ana Türkçe veya kök dilimiz diğerlerine kıyasla zengin bir kelime hazinesine sahip. Elimizde yeterli sayıda kelime var ve bunların içinde bitki ve hayvan, özellikle de tarımla ilgili tabirler çok fazla bir yüküne ulaşıyor. Lakin bugüne kadar kırk deveyi hendekten atlatmaya çalışan 'Türkiyat'çıların bu konuyu ihmal etmelerini anlamak zor.
Sayfa 174 - 175
Reklam
Tarihi gerçekler, belgeler tüm aydınlığıyla ortada olduğu halde bugün neredeyse herkes Türklerin Ermenilere soykırım yaptığını söylemiyor mu ? Halbuki öldürülen 600000 kişi Müslüman'dı ; soykırım Müslümanlara,bilhassa Türklere yapıldı. Ölen 110000 Ermeni ise Suriye'ye göçerken bilhassa Kürt çetecilerin saldırıları sonucu telef oldu. Şimdi herkes öyle diyor diye tarihte Ermenilere soykırım yaptığımız mı yazılacak?
Sayfa 180 - KriptoKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.