Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türklüğe Adanmış Bir Ömür Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu

Necati Demir

En Eski Türklüğe Adanmış Bir Ömür Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu Sözleri ve Alıntıları

En Eski Türklüğe Adanmış Bir Ömür Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu sözleri ve alıntılarını, en eski Türklüğe Adanmış Bir Ömür Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kırım Türk Sürgünü
17 Mayıs'ı 18 Mayıs'a ( 1944 ) bağlayan gece Kızıl Ordu askerleri operasyona başlamıştır. Gece yarısı yataklarından kaldırılan Kırım Tatarlarına, 15-20 dakikalık zaman içerisinde yola çıkmak üzere hazırlanmaları istenmiş ve sonrasında hayvan vagonlarına bindirilerek Orta Asya'ya doğru yola çıkarılmışlardır. Bu aslında tarihte eşi benzeri görülmemiş bir caniliktir. Gönderilenler arasında II. Dünya Savaşı'nda Rus ordusunda savaşmış madalyalı askerler de bulunmaktadır. Sürgün kararı uygulanırken hiç bir istisna gözetilmeden bütün Kırım Tatarları Kırım'dan uzaklaştırılmaya çalışılmış ve insani olmayan şartlarda yapılan sevkıyat ve sonrasındaki birkaç yıl boyunca yaşanan sefalet nedeniyle, sürgün edilen 423.000 Kırım Türk'ünün 195.000'i hayatını kaybetmiştir.
Sayfa 10 - Ötüken Neşriyat
Kırımoğlu
İnsan vardır; umut olur milletine, çevresine, insanlığa… Işık olur, yol gösterici olur… İnsan vardır; haksızlıkların karşısında eğilmez, bükülmez… Korkmaz, canı pahasına… İşte Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu tam da bu saydıklarımızdır. Kırım Türklerinin yaklaşık iki yüz elli yıl süren kâbusunu aydınlığa çevirendir Kırımoğlu… Milletine umut ve ışık olandır. Her türlü baskıya ve zulme rağmen dik durandır. Hem de hiçbir şiddete başvurmadan, hatta sözlerinde bile şiddeti barındırmadan…. Bu hali ve tavrıyla yeni nesillerimiz için tam bir örnektir Kırımoğlu…
Sayfa 10 - Ötüken Neşriyat
Reklam
Mustafa Cemil Kırımoğlu'nun Hayatı
Mustafa Cemil Kırımoğlu’nun babasının adı Abdülcemil, annesinin adı Mahfüre’dir. O, 1943 yılında Sudak’ın Ayserez köyünde doğmuştur. Babası Rus ordusunda savaştığı yıllarda o altı aylık bebek iken ailesi ile birlikte 1944 yılında Kırım’dan Özbekistan’ın Andican bölgesine sürgün edilmiştir. Çocukluğu sürgün olarak yaşadığı Özbekistan’ın Andican
Sayfa 11 - Ötüken Neşriyat
Kırım Coğrafyası
Kırım, doğu ve kuzeyinde Azak Denizi, batı ve güneyinde Karadeniz ile çevrili bir yarımadadır. Ana kara ile bağlantısı 9 kilometre genişliğinde ve yaklaşık 20 kilometre uzunluğunda, Orkapı adı verilen bir geçit ile sağlanmaktadır. Yarımada, Azak Denizi’nden ise Kerç Boğazı ile ayrılmıştır. Kırım yarımadasının yüz ölçümü yaklaşık olarak 27.000 kilometre karedir. Kuzey kısmında ılıman bir iklim hakimdir. Ocak ayı ortalaması 1-2 santigrat, Temmuz ayı ortalaması ise 24 santigrat derecedir. Güney sahillerinde tipik Akdeniz iklimi görünmektedir. Isı ve nemlilik miktarı ile dünyadaki önemli tarımsal alanlardan birisi olarak kabul edilmektedir. Çeşitli tarım ürünleri yetiştirildiği gibi iklimin uygunluğu ve toprak veriminin yüksekliği nedeniyle yüksek rekolteler elde edilebilmektedir. Bu özellikleri ile Kırım, ideal bir yaşam alanı olarak dikkat çekmektedir. Kırım’ı bu kadar özel yapan durumlardan bir tanesi de jeopolitik konumudur. Yarımada konumunda olması ve dar bir geçitle ana karaya bağlanması, özellikle karadan gelecek saldırılara karşı önemli bir avantaj olarak göze çarpmaktadır. Karadeniz’e olan hakimiyeti, bölgeye hakim olanların, Karadeniz ticaretine de hakim olmalarını sağlamıştır. Bütün bu özellikler bir araya geldiğinde, Kırım, tarih boyunca pek çok milletin gözdesi olmuştur.
Sayfa 17 - Ötüken Neşriyat
Artık göç başlamıştı. 1987-88 yılları arasında yaklaşık kırk bin kişi Kırım'a göç etti. biz artık yurdumuza geri dönüyorduk. Mutluluk budur...
Sayfa 98 - Ötüken Neşriyat
“Bizim dedemiz çok varlıklıymış, toprakları çokmuş. Ölmeden önce vasiyetini açıklamış, oğulları arasında bir paylaşım yapmış. Malının hepsini babama, yani Abdülcemil’e bırakmış. Diğer oğlu Ahmet’i de okutmuş. ‘Hayatta bazen maddi zenginlik, bazen de bilgi lazım olur. Siz birbirinize sürekli destek olacaksınız’ demiş.” - Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu
Reklam
“Sovyet yönetimi bütün varlıklı insanları daha önceden de sürgün etmiş. Babam zengin olduğu için onu da sürgün etmişler. 1944 sürgünü ilk sürgün değil yani. Babam ilk sürgünler arasında, Sibirya’ya, Ural’a sürgün edilenler arasındaymış. Zengin olmadığı için Ahmet amcam sürgün edilmemiş ama onu da milliyetçi, antikomünist diye hapsetmişler. Böylece kardeşleri birbirlerinden koparmışlar. Kimse kimseye yardım edememiş.” - Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu
Ablasının cenazesine gidememek, ne kadar acı bir kardeş için..!
- “Kaç kardeşsiniz..?” - “Yedi kardeşiz. Yakın zamanda büyük ablam vefat etti, cenazesine katılamadım. O Kırım’daydı. Bildiğiniz üzere benim Kırım’a girişim yasak.” - Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu
“18 Mayıs 1944 Kırım Tatar Türkleri için bir felaketin başlangıç tarihidir. Sovyet Rusya, Nazi Almanyası ile iş birliği yapıldığı gerekçesini öne sürerek bu sürgünü gerçekleştirmiştir. Tabii ki bu asılsız ve uydurma bir iddiadır. Şunu söylemek lazım ki 1941 yılında Sovyet Rejimi, Kırım Tatarlar’ından savaşabilir durumda olan bütün erkekleri zaten kendi ordusu için askere almıştı. Kırım’da sadece kadınlar, çocuklar ve yaşlılar kalmıştı. Kırım’da kalan nüfusun savaşabilmesi zaten mümkün değildi. Savaşamayacak olan bu nüfusun Naziler ile iş birliği yapması da haliyle mümkün değildi.”
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.