Ayşe Kulin’in çok farklı,distopik bir romanını bitirdim bugün. Tutsak Güneş,Ramanis Cumhuriyeti adlı bir ülkede yaşanan olayların anlatıldığı bir kitap. Ramanis Cumhuriyeti çok gelişmiş,çoğu işleri robotların yaptığı,teknolojik bir ülke olmasına rağmen insanların;özellikle kadınların hakları aşırı derecede kısıtlanıyor. Romanda,kadınların kocalarından sürekli olarak şiddet görmesi,çocuğu olmayan kadınların toplumdan dışlanması gibi günümüzde de (ne yazık ki) hâlâ var olan sorunlara sıkça yer verilmiş. Aynı zamanda diktatörlüğün,faşist bir rejimin insanlar üzerindeki etkisi,ne gibi sorunlara yol açtığı da bu romanda gözler önüne seriliyor. Kitapta bahsedilen “Merkez” her şeye hakim ve her şey Merkez’in kontrolü altında. Bu ülkede insanlar o kadar kısıtlanmış ki,güneş bile tutsak. Ramanis Cumhuriyeti’nde(!) insanlar kendi düşüncelerini belirtemiyorlar,herhangi bir söz hakkına bile sahip değiller. Bütün kararlar yalnızca Merkez tarafından alınıp,uygulanıyor. Kitabın ana kahramanı Yuna ve ailesinin bu rejime karşı tepkileri,yaşadıkları olaylar Yuna’nın gözünden okura aktarılıyor.
Ayşe Kulin,Ayşe Arman’a verdiği bir röportajda bu kitabı yazarken ,Gezi Parkı olaylarından esinlendiğini belirtmiş.
Dili gayet sade ve anlaşılır. Zaten akıcı olduğu için 2-3 günde bitirilebilir.Kitabı bitirdikten sonra bazı gerçekler yüzünüze “pat” diye vurulmuş gibi hissedebilirsiniz,gayet normal. Bana kalırsa,uyandırıcı ve düşünmeye sevk edici bir yanı var romanın. Tavsiye ediyorum.