Zaten beni çingenelerden almışlar, hep öyle diyor annem. Babam da, annen doğru söylüyor, diyor. Ben çingenelerden nefret ediyorum, onlara çok kızıyorum. Beni verdikleri için çok kızıyorum onlara...
Yokluğum varlığım-ız için gerekliydi. İçime doğru çıkan çığlık sesim vardı, kimse duymazdı, çığlığım içime gizlenmişti. O sesin rengi kırmızıydı, içime akardı.
Aklıma gelenleri kovmak o kadar zor ki. Neye benziyor biliyor musun? Sanki binlerce sinek üstüme konup konup kalkıyor. Hani plastik sinek öldürücüler vardır ya, elimde ondan var ve onlara vurmaya çalışıyorum. Ama ne mümkün, bitmez tükenmezler. Üstelik her vurduğum yerde de kendim varım, yani kendime vuruyorum. Sineklerin soktuğu yerlerin acısına bir de vurduğum yerlerin kıpkırmızı acısı ekleniyor.