Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sayfa Sayısına Göre Ülkemde Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Ülkemde sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Ülkemde kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanlar, kendinden daha güçlü insanların ayakları altında ölüyorlardı.
Dini vecibelerini yerine getirirken duyduğu heyecan ve mutluluk kadar, o sevimsiz izdihamdan ve kimi hacıların hoyratlığından sıkıntı duymuştu. Neden itiştiklerini, neden birbirlerini ezdiklerini, neden zaman zaman insanların ölümü ile sonuçlanan kazalara yol açtıklarını anlamıyordu. Kutsal mekanların algıları etkilediğini kısa sürede anladı. İnsanlar benliklerini yitiriyorlardı. Kendilerine hakim olamıyorlar, kolaylıkla duygusal şoka giriyorlar, bilinçlerini kaybediyorlar ve böylelikle şarlatanların taşkınlıkla yücelttikleri ölümlere neden oluyorlardı.
Reklam
Gözü dönmüş bir kalabalık tehlikeliydi. En iyisi ondan kaçınmaktı, akışa kapılmamaktı. Fabrikada arkadaşları gibi o da grev yapardı, ama eline bir pankart alıp sokaklarda yürümezdi.
Taşkın bir ayak nasıldır? Kirlidir, kimi zaman çıplaktır, bazen yırtık bir çarık içindedir. Eski püskü çarıklarla dolaşanları görmüştü. Onlar kendi memleketinden değildiler, tek bir kelimesini anlayamadığı başka bir Arap lehçesi konuşuyorlardı. Peki, nereden geliyorlardı? Onun gözünde bir Müslüman ya Arap'tır ya da Berberi. Öteki hacıları Müslüman olarak kabul etmekte zorlanıyordu. Onları Afrikalı, Çinli ya da Türk olarak tanımlıyordu.
Geçen hafta, bir emirin oğluna saygısızlık ettiği için bir Yemenliyi kırbaçlamışlar, geçen sene de bir Hıristiyanı ölüme mahkum etmişler, galiba İtalyan'mış, çünkü saygın bir Suudi ailenin kızıyla birlikte olduğu ortaya çıkmış, Müslüman bir kadının Müslüman olmayan bir erkekle görüşemeyeceğini, yani gizlice buluşamayacağını herkes bilir, hele evlenmek, söz konusu bile olamaz, bu mesele şakaya gelmez, yasalar vardır, Kur'an'da öyle yazıldığını söylerler ve kuralı uygularlar!
Ama insan kendini eleştirmezse, hiçbir zaman ileri gidemez...
Reklam
Her konu hakkında görüş bildiren Beşir, buz gibi birasından yudumlarken ona dersini verdi: İyi bir Müslüman hac süresince olup biteni eleştirmemelidir.
Irkçılık Muhammed'i dehşete düşürüyordu ve bu özel anı sebebiyle ten renginin ve yoksulluğun kolaylıkla iç içe girebildiğini, tek suçu açık renkli ve zengin olmamaktan ibaret bir insanın dışlanmasına yol açabildiğini anladı.
Ten rengi mi yoksa aşırı yoksulluk muydu ırkçılığı doğuran, Muhammed bunu bilmiyordu.
"...cennetten, şehitlikten söz ederek cihat çağrısı yapanlar akılsızdırlar, hangi baltaya sap olacaklarını bilemeyen küçücük çocukları ölüme gönderenler onun gibi gerizekalıdır, yalancılardır, ikiyüzlülerdir..."
Sayfa 12 - KırmızıkediKitabı okudu
Reklam
Çalışmak belki onu mutlu etmiyordu, ama meşgul ediyordu, düşünmesini engelliyordu.
Vicdanı rahattı, iyi çalışmıştı, kolay paradan, hileden ve sahtekarlıktan nefret eden, entrikalardan dalavereden midesi bulanan biri olarak hayatını alın teri ile kazanmıştı.
Emeklilik ölümün başlangıcı, ölümün içinde saklandığı tünelin ucuydu. Bir tuzaktı, bir kapandı, şeytani bir buluştu.
Ama biliyorsun, artık çocuklarımıza söz geçiremiyoruz, bir evet ya da bir hayır için, omzundan tutup tartakladığımız, küçük bir tokat attığımız için hemen polis çağırıyorlar; BU Fransa çocuklarımızı terbiye etmemizi engelliyor, BU Fransa onlara aşırı haklar tanıyor ve sonra batağa saplanan biz oluyoruz, BU Fransa, Belçika, Hollanda tüm bu ülkeler terbiye, otorite nedir bilmiyorlar, evet kardeşim, buranın çocukları oranın çocukları ile aynı değil, burada elini kaldıramazsın, ya da eve geç kaldı diye, derslerini yapmadı diye cezalandırılamazsın, burası bir felaket!
Biz ırkçı değiliz, ama herkes kendi yerine! Afrikalılarla alıp veremediğim yok, hatta onları sevgimli bulurum, ama tahammül edemediğim şey onların kokuları, evet hepimizin bir kokusu vardır, ama benim Afrikalıların kokusuna alerjim var, elimde değil, ırkçı değilim ama zaten onlar da bizim kokumuza tahammül edemiyorlardır!
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.