Neler getireceğini bilmediği geleceğini yaşamalıydı geçmişin üzerinde durmadan. O bölgede sessiz sedasız öylece oturan, o kaderine boyun eğmiş bozkırlardan daha şanslıydı. Elleri ayakları vardı, bir yerlere gidebilir, yeni yeni insanlarla tanışabilirdi. Aklı vardı, kazanabilirdi. Gözleri vardı, güzellikleri çirkinlikleri görebilirdi. Ömür boyu üzülmenin, kahretmiş olmanın gereksizliğini fark ettiğinde rahatladı.