Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Umut Direniyor

Hasan Kıyafet

Umut Direniyor Gönderileri

Umut Direniyor kitaplarını, Umut Direniyor sözleri ve alıntılarını, Umut Direniyor yazarlarını, Umut Direniyor yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bu ışık seline bir mum daha yakmış, ya da söndürmüşsün, ne fark eder, diye düşünmüşlerdi. Güneşi peşine takarak şu gecekondulara bir göç daha inmiş ya da çıkmış ne fark eder, demişlerdi. Oysa fark edermiş..."Sen yanmazsan ben yanmazsam/ Biz yanmazsak/ Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..?" diyen koca Nâzım boşuna mı söylemiş!.."
Sayfa 275
"Çünkü emekçiler her savaş aracının insanlığın, emeğin gerçek düşmanı olduğunu bilir."
Sayfa 229
Reklam
"Bazen bir acıyı anlatmak için sözlüklerde söz,ağızda dil yetersiz kalır. Bu,güneşin batarken boyandığı kızıllığı anlatacak renklerin bulunamayışı gibi bir şeydir.Bu,çölde bir yolcuya suyu anlat demeye benzer.Günlerce aç bırakılmış birine nasılsınız,iyi misiniz diyebilir misiniz?
Sayfa 228
"Aslanların tarihini avcılar yazdığı sürece, aslanlar hep yenik gösterilecektir."
Sayfa 227
"Sinan sevgiyi, sevdayı kendi boyutları içinde anlayacak nitelikteydi. Ama aç insanın, açıkta kalmışların, sevda gibi önemli bir konuyu bile es geçebileceklerini yeterince kavramış mıydı?"
Sayfa 223
"Mevsimler arasındaki sıcaklık farkından ya da insanlar arasındaki sınıf farkından habersizdi. Ona göre dört mevsim bahar,insanlar ise erkek ve dişiydi."
Sayfa 223
Reklam
"Ve biz yerdeki karıncalar kadar çok olan, işsiz işçileriz. Yani açlık mı dedsiniz, alçaklık mı dersiniz, kötülük sınırının altına itilmiş yaşamak değil canlı kalmak savaşı verenlerdeniz."
Sayfa 213
"Kalın duvarların, çelik zırhların değil bir çift güzel sözün, bir demet çiçeğin işlediği yere kurşun işlemez."
Sayfa 212
"Sanki görünmez bir el onları barış için değil de savaş için çağırmıştı."
Sayfa 209
"Hiçbir süvâri bindiği atın kendisinden akıllı olmasını istemezmiş."
Sayfa 51
Reklam
"Zaten hep böyle olurdu. Acılar sıralanır, kavgalar yapılır, yük çekilmez olunca kaçılır, konu değiştirilirdi. Ya saza, ya söze sığınılırdı. Mahallede olan, yiten, kendilerinden çok derdi olanların dertleri gündeme getirilirdi."
Sayfa 38
"O hâlâ Orhan Kemal'in, John Steinbeck'in romanlarındaki işçileri arıyordu. İş giriş çıkışlarında neşeyle şarkı söyleyen, yarenlik eden işçileri! Patronsuz, postabaşısız, özgür, koskoca bir geceyi yakalamış, eğlenen, içki içen, dans eden işçiler. İşbaşı zillerinin, bekçi düdüklerinin bölmediği koskoca bir gecenin sahibi işçilerdi. Sigortalı, sendikalı, yarın işten atılma korkusu olmayan, kendine güvenli, başları dik işçiler..."
Sayfa 27
"Benim burada senin gibi işçilere tek öğüdüm elektriğe ve patrona güvenmemenizdir. İkisi de olmadık yerde ısırıverir. Uyur görünen düşmandırlar."
Sayfa 25
"Tanrı bile, aç bir insana ekmekten başka bir şekilde görünmeye cesaret edemez."
Sayfa 20
"Naylon bardaklara çaydan çok su dolduran işçiler, ya da işsizler, bir de simit buldular mı mutluydular. Adını kahvaltı koydukları bu telaş, kahvaltıdan çok bir yasak savmak içindi."
Sayfa 16
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.