Harry Bosch, günümüz polisiye romanlarında sürekliliği olan ve kendini gerçekten bir şekilde (kötü olduğunda bile) okutabilen bir seri. Bu yüzden her zaman 1 puan fazladan garantisi var diyebilirim. Michael Connelly bu konuda gerçekten başarılı. Klavyem bile artık Michael sonrası Carleone yerine Connelly önerisini gösteriyor.
Kitap kısaca şöyle ilerliyor. Marie Gesto adında kaybolan bir kızı bulma görevi Bosch'a verilir ama araştırmalardan bir şey çıkmaz. 2006 yılında ise Bosch, eski kapanmamış dosyaları araştıran bir birimde görevlendirilir ve araştırmaya girerken bölge savcısından gelen telefonla beraber bir katilin Marie Gesto da dahil olmak üzere işlediği cinayetleri itiraf edeceğini ancak bunun için ölüm cezası almamasını şart koştuğunu öğrenir.
Buna rağmen ben artık kahraman bakış açısından okumak, Bosch'u gözlemleyen birinin anlattığı şekilde değil de bizzat Bosch tarafından anlatılan bir roman okumak istiyorum. Bu daha çok hoşuma gider gerçekten de.
Güzel bir eseri daha geride bıraktık. Hepimize mutlu günler, iyi okumalar dilerim..