Nefis bir kitap ey okur kitlesi. Bu gönderimi gören arkadaşlar bu kitabı edinip okusun. Pişman olmazsınız
Fevkalade bir kurmaca metin.
Cesaretle yazılmış bir distopya, bir kara mizah. Ana karakter Sevda Kül bir anestezi uzmanı ve beyin kanaması geçiriyor. Uyuyup uyandıkça distopik rüyalar görüyor.
Uyku alemiyle gerçeklik arasında gidip gelen bir hikaye. Sürekli kimlik değiştiren bir karakterin bakış açısından hem korona dönemi hem de farklı olayların yaşandığı Türkiye'ye şahitlik ediyoruz.
Biraz distopik, biraz polisiye, biraz fantastik, biraz felsefi ve birçok noktada gerçekçi bir hikaye.
Yazar, üslupta yeni şeyler denemiş. (okuyanı bilir)
not: hepimiz uyku ülkesi'nde kabuslar gören insanlar gibiyiz.
Uyku alemiyle gerçeklik arasında gidip gelen bir hikaye. Sürekli kimlik değiştiren bir karakterin bakış açısından korona dönemi Türkiye'sine şahitlik ediyoruz.
Yazarın anlatım tarzını beğensem bile bir süre sonra hikayeden koptuğumu hissettim. Bölümlerin her biri kendi içinde enteresan. Ancak hepsi bir araya geldiği zaman ortaya büyük ve güzel bir resim çıkmıyor. Hikaye kurgusunun daha derli toplu olmasını tercih ederdim.
Roman her ne kadar beni pek açmasa da yazarın dili hoşuma gitti. Başka eserlerini de okumayı planlıyorum.
Sevda Kül bir hastanede aneztezi uzmanıdır. Bir gün görev başında beyin kanaması geçirir ve acil ameliyata alınır. Ameliyat sonrası artık eski Sevda yoktur. Onun bir arızası vardır ve konuşamıyordur.
Ameliyat sonrası yoğun bakım ve ardından serviste tedavi süreci başlar. Yakın arkadaşı Serap hemşire ve kızı Bilge yanındadır hep bu süreçte.
Tüm
"O anda rüyaların şöyle bir özelliği olduğunu anladım: İnsan nerde, hangi zamanda ve hangi yaşta olduğunu tamamen unutarak rüyanın zamanına ait hâle geliyor."