Ama yüreğim daha kavurucu bir susuzluk çekiyor! Sana susadım, dedi iyice boğuklaşan sesiyle; ellerimi kavrulan ellerinin arasına alıp şu sözleri söylemek için beni kendisine çekti: Susuzluğumun nedeni seni görememekti!
Düşüncemin okşadığı, ruhumun öptüğü insanı andıran çiçek! Ah benim zambağım! dedim, sapına hâlâ el değmemiş ve dik duruyorsun, her zaman beyaz, gururlu, güzel kokulu ve yalnız!
Bekleyeceğim. Size elveda demiyorum. Birbirimizden ayrıldık, elimi dudaklarınıza götüremem; ama yüreğimde nasıl bir yere sahip olduğunuzu sezmeniz gerekir.