Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Savaş, Et Yiyiciler, Avcılık

Vahşi Zevkler

Lev Tolstoy

Vahşi Zevkler Gönderileri

Vahşi Zevkler kitaplarını, Vahşi Zevkler sözleri ve alıntılarını, Vahşi Zevkler yazarlarını, Vahşi Zevkler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Nasıl insanın kendisini bir şeyden yoksun bırakması ahlâklı yaşamın birinci koşulu ise,insanın kendisini bir şeyden yoksun bırakmasının birinci koşulu da oruçtur.
Bir sonraki kuşak,çağımızın zengin sınıflarında yer alan obur,soysuz,aylak insanların ahlâklı bir yaşamı vardı denildiğinde"ahlâklı yaşam"la ne demek istenildiğini anlamayacaktır.
Reklam
İnsanın kendisini bir şeyden yoksun bırakması, şehvet düşkünlüğünden kurtulup bilgeliğin yoluna girmesi demektir; insanın sayısız tutkusu vardır, bu tutkularla isabetli bir şekilde mücadele etmesi için işe öncekilerinin sonucu olanlardan değil, bütün öteki karmaşık tutkuları doğuran temel tutkulardan başlaması gerekir. Aşırı süslenme, oyunlar, zevkler, gevezelik, merak gibi karmaşık tutkuların yanı sıra aylaklık, oburluk, şehvet düşkünlüğü gibi daha temel tutkular da vardır.
Hangi görüşten olursa olsun, ister faydacı ahlâkı, ister Hıristiyan ahlâkını, ister putperestliği benimsemiş olsun, eğer insan, emeği, çoğu zaman da başkalarının yoğun emeğini kendi yararına kullanıyorsa, kötü yapıyor demektir; iyi bir insan olarak yaşantısını sürdürmek istiyorsa bırakması gereken birinci alışkanlık bu olmalıdır.
Kanımca, insanda aşırı derecede gelişmiş şehvet duyguları (ki bunlar bugün çok yaygın durumda) insanı güçsüz kılmaktadır, insan ancak eğilim duyduğu lüks ve zevklerden arındığı zaman tam anlamıyla ahlâklı bir yasantı sürebilir
Gerçekten de kendine hâkim olamayan insanın kolaylıkla her türlü kötülüğün pençesine düşeceği ve ahlâklı bir yaşantı süremeyeceği gün gibi ortadadır.
Reklam
Bir hükümet, hükmettiği sürece hükümettir ve bu yüzden, hükümetler daima buna yönelecek ve iktidardan isteyerek hiçbir zaman vazgeçmeyeceklerdir.
İhtiyaç duyduklarında insanların kendilerini aldatabilmeleri ne inanılmaz bir şey.
Herkes anlaşırsa, diyorlar. Herkes anlaşsaydı zaten savaş olmazdı ve uyuşmazlık mahkemelerine de ihtiyaç kalmazdı.
Uluslararası hukuk profesörü Kont Komarovski anılarında "Her türlü çelişkinin bolca bulunduğu bir zamanda yaşıyoruz," diyor, "her ülkenin basını uluslar arasında barışın gerekliliğinden değişik tonlarda söz ediyor ve bunu hararetle arzuluyor.
375 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.