Ama her şeyin bir sonu vardı. En büyük korkuların bile. Üstelik, bunlara karşı koyacak insanın elinden bir şey gelmezse, insan daha çok düşüncelerin mantığına sığınır.
Ah, gitaristlerin sesinde ormanların sıtmalı ateşi vardı o gece senor...
Garip bir çılgınlık nöbeti insanın gönlüne doluyor ve nabızları çatlıyacak gibi attırıyordu.
Jurillos'ların korkunç bir kanunu vardır: Kabilelerinden bir kadına her kim hakaret ederse, güneş iki defa batmadan evvel muhakkak öldürülürdü.
Bu kanuna itaat ettiler.
Dükkanlar kapanmış, caddeler kararmıştı. Bu boğucu geceyi iki ay süslüyordu: Biri lacivert gecede gittikçe yükselmekte olan vanilya rengindeki hakiki ay, diğeri karanlık ve heybetli mahkeme binasının cephe duvarındaki kocaman saat.