O garip bir sesle uyandığı zaman, senin Şey diye adlandırdığın adam odaya girmiş ve tuvalet masası önündeki iskemleye oturmuştu bile. Ellerini masa üzerinde bir şey arar gibi kıpırdatıp duruyormuş. Odada yatan kadın onu hırsız zannetmedi. Çünkü ne elması vardı, ne de parası. Sadece hayret ve korkuyla kıpırdamadan yatıyordu. Hayalet kadına yaklaşmış... nefesi öylesine yakın, öylesine yakınmışki...
Bağırmamak için insan üstü bir kuvvet sarfeden kadın, nefesin kolları ve boynu üzerinde gezindiğini hissedince bayılmış.