Varlık ve Hiçlik sözleri ve alıntılarını, Varlık ve Hiçlik kitap alıntılarını, Varlık ve Hiçlik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şimdi, yaşamı ölmüş olduğundan, bu yaşamın şimdiki zamanla tüm bağlarını keserek kendinde doluluğu içinde büzüşmesini yalnızca başkasının belleği engelleyebilir. Ölmüş bir yaşamın belirleyici özelliği, onun, muhafızlığını başkasının yaptığı bir yaşama dönüşmüş olmasıdır. Bu demek değildir ki başkası, “yitirilen kişinin” yaşamıyla ilgili belirtik ve bilişsel bir yeniden kurma işlemi gerçekleştirerek bu yaşamı aklında tutar. Tam tersine, böylesi bir yeniden kurma işlemi, başkasının ölmüş yaşam karşısında benimseyebileceği tavırlarından yalnızca bir tanesidir ve bunun sonucunda “yeniden kurulan yaşam” (yakınların anılarıyla aile ortamı içinde, tarihi ortam içinde) olma özelliği de bazı yaşamları diğerlerinden ayıran tikel bir yazgıdır. Buradan, zorunlulukla şu sonuç çıkar: karşıtı olan “unutulup gitmiş yaşam” niteliği de, başkalanndan hareketle bazı yaşamlann payına düşen özgül ve betimlenebilir bir yazgıyı temsil eder. Unutulmuş olmak, başkasının belli bir tavrının ve başkalarının örtük bir kararını nesnesi olmaktır.
Proust'un dehası, ne tek başına ele alınan eserdir, ne de Proust’un bu eseri üretmeye muktedir olmasıdır: Proust'un dehası, bir kişinin kendini ortaya koyma şekillerinin bütünü olarak düşünülen eserdir. Nihayet, bu şekilde görünüş ve öz arasındaki düalizmi de aynı şekilde dışlayabiliriz. Görünüş özü saklamaz, onu açımlar: görünüş özdür. Bir varolanın özü, artık o varolanın derinliklerine gömülü bir gerekirlik değil, onun görünmelerinin akışını yöneten apaçık yasadır, dizinin nedenidir.
Bölünemez, ayrıştırılamaz bir varlık vardır. Niteliklerini daha alt düzeyden varlıklar olarak taşıyan bir töz değil, baştan sona varoluş olan bir varlık.
insan et parçası olarak geldiği şu dünyadan mezarlık gübresi olarak mı gidecek? bütün sevinçler ve üzüntüler birer abartı mıydı? hiç manevra kabiliyeti yok mudur insanın? şu morgda yatan zavallı mesela. doğmayı o seçmemişti. ölmeyi de istemedi.
Hiçlik, varlığın varlık tarafından soru konusu yapılmasıdır, yani tastamam bilinçtir ya da kendi içindir. Hiçlik, varlığa varlık aracılığıyla gelen ve varlığa sahip olmaksızın devamlı olarak varlık tarafından desteklenen mutlak bir olaydır.
Kendini benimsemek üzere girişilen değişmez çaba olarak tam ve değişmez içtenlik, doğası gereği, kendiyle bağlarını koparmak için sürdürülen değişmez bir çabadır; insan tam da kendini kendi için nesne kıldığı edimle kendinden kurtulur. İnsanın, ne olduğunun sürekli dökümünü yapması, hiç durmadan kendini yadsımaktır, artık hiçbir şey olmadığı, saf ve özgür bir bakıştan başkaca bir şey olmadığı bir alana sığınmaktır. Kendini aldatma kendini erim dışına koymayı hedefler, bir kaçıştır diyorduk. Ama şimdi içtenliği tanımlamak için de aynı terimleri kullanmak gerektiğini görüyoruz.
Bilinç şunu gerektirir: görünenin varlığı yalnızca göründüğü sürece varolmamalıdır. Bilinç için olanın fenomenötesi varlığının ta kendisi, kendindedir.