Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Waldo Sen Neden Burada Değilsin?

İsmet Özel

En Eski Waldo Sen Neden Burada Değilsin? Sözleri ve Alıntıları

En Eski Waldo Sen Neden Burada Değilsin? sözleri ve alıntılarını, en eski Waldo Sen Neden Burada Değilsin? kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanların doğru bildikleri yolda sıkıntıya katlanıyor olmaları, rizikoyu göz almaları benim için önemli ve değerli bir şeydi (halen öyledir). Bir de buna yasakların cazibesini eklemek gerekir sanırım. Engeli aşmama yardımcı olan ikinci unsur, ruhumda yer etmiş bulunan kadirşinas itaatsizliğim ve tevarüs edilmemiş asaletimdi. İçinde yaşadığım topluma borcumu ödemenin yolu, bu toplumun önyargılarına itaatten geçmediğini peşinen kabul etmiştim zaten. Şair, ressam veya müzisyen de olsam toplumun hazır kalıplarıyla zıtlaşmayı göze alarak işe başlayacağımı biliyordum. Şimdi bir de toplumun siyasi, sosyal ve iktisadi yapısıyla zıtlaşmayı, uyumsuzluğu gerektiren bir durum söz konusuydu. Bir macera tadı getiriyordu bütün bunlar. Öte yandan asaletim de kışkırtıyordu beni. İşin aslını anlayan azınlığa mensub olmak! Anladıklarının bekçisi olmayı şeref bilmek! Başını ''benim başımı yakarlar'' korkusundan uzak tutmak! Dik tutabilmek! Toplum önyargıları hangi engelleri koymuş olursa olsun, okumuşlar katından gelen (hiç şüphesiz devletin bir kanadınca sağlamlığı teminata bağlanmış) meşruiyyet duygusunun payı büyüktü.
‘’Doğru yolda gittiklerine inanma telaşına kendilerini o kadar şiddetle kaptırmışlardır ki kuşatıldıktan anlam çemberinden işlerine gelen her adlandırmayı, her tanımı üzerinde fazla düşünmeksizin benimseyiverirler. Çünkü savaş sürmektedir ve ellerine geçirdikleri silahı veya kalkanı kullanmada biraz tereddüt gösterecek olurlarsa öldürücü bir darbe yemekten korkarlar. ‘’
Reklam
‘’Benim masalım kısaca şöyle: «Bir varmış bir yokmuş. Bir şair İsmet Özel varmış. İyi şiirler yazarmış. Nasıl olmuşsa bu İsmet bir gün komünist olmuş. Derken efendim, bir komünist olarak da iyi şiirler yazmayı başarmış ve hattâ böylelikle yıldızı parlamış. Gel zaman git zaman, ismet Özel 'in duyguları, düşünceleri, inançları değişmiş (masalın her varyasyonunda bu değişmenin sebepleri muhtelif) ve Müslümanlığı bir hayat yolu olarak benimsemiş. Ama işe bakın ki adam iyi şiirler yazmaya devam etmiş. Eh, o erdiyse muradına, biz de çıkabiliriz kerevetine».‘’
‘’Sanat eseri keşfedilmek üzere bir yerde bekliyor değildir. On yedinci yüzyılın son çeyreğinde Leibniz ve Newton birbirlerinden habersiz infinitesimal hesaplamayı bulmuşlardı. Sanat alanında böyle yakınlıklar gerçekleşmemiştir. İngiliz tarihinin bir başka Cromwell ortaya çıkarabileceğini düşünebiliriz, ama İngiliz edebiyatının bir başka Milton vereceği söylenemez. Kolomb yeni bir kıta bulduğunu bilmeden oldu. Sanatçıların başına böyle kazalar gelmez. Kısacası sanat gayri şahsi kılınamaz. ‘’
‘’Çocuk yaşlarımdan hayatımı çekip çeviren bu yüklerin zeka, bilgi ve ahlak bakımından kendilerine kayıtsız şartsız teslim olunabilecek yeterliği gösteremediklerini kavramıştım. Belki bütün çocuklar kavramıştır bunu. Büyükler mükemmel olmadıkları halde sözlerini geçirebiliyorlar. Bunu, ellerinde tuttukları büyük olma imtiyazını çocuklara karşı kullanarak yapabiliyorlar. Fakat çocukluğumuzda büyüklerle ilişkimiz bu kadarla kalmıyor, onlar aynı zamanda çocuklar için bir şeyler yapıyorlar. İşin garibi, bizim için yaptıkları şeyleri de büyük olma imtiyazını kullanarak yapabiliyorlar. Büyüklere itaatin haklı bir sebebi olamazdı, çünkü birçok şeyi anlayamıyorlar, birçok şeyi bilmiyorlar ve birçok şeyi doğru yapmıyorlardı. Büyüklere düşmanca davranmanın da haklı bir sebebi yoktu, çünkü çocuklara karşı yardımsever dostluk gösteren onlardı. Böyle bir bakış acısı ile çocukluğum boyunca ebeveynimi, öğretmenlerimi, diğer büyükleri kendilerine zararımın dokunmamasına özen gösterdiğim, ama benim hakkımda karar vermeye ehil olmayan varlıklar diye kabul ettim.Verilen desteğe karşılık severek hizmet, fakat asla itaat etmemek. Sonu itaate varacaksa sunulan yardımı reddetmek ve insanların sahip oldukları yerlerin değerini bilmek. Böylesi duyguların çocuk yaşta benliğimde nasıl kök saldığını bilmiyorum. Gerçi böyle olmasını açıklayacak yüzlerce olay var kafamda, ama onları hatırlayan benim ve benzeri olaylardan etkilenen bunca insan benimkine benzer sonuçlara varmamış olabilir. Neden böyledir, bilmiyorum. ‘’
‘’Şiir alanında kat edeceğim mesafe sayesinde itaatsizliğimi sonuna kadar sürdürebilir, asaletimin gereğini yerine getirebilirdim. Anladığım kadarıyla Wallace Stevens benzer bir konumdaydı. Onun şiirleri kadar hayatı da çekici görünürdü bana. Çünkü hayatı yoktu, şiiri vardı. Alelade yaşamış, fevkalade yazmıştı. Edebiyat çevrelerinin, aydınlara özgü hareketliliğin adamı değildi, ama çağımızın insanının algılar dünyasının, kavrayış âleminin çok önemli bölgelerini tarassut edebilmişti. ‘’
Reklam
‘’Açık kapı, sözüm ona «sol”a açık kapıydı. Nasıl bir sol? Güdük bir kalkınma ideolojisinin yedeğinde, hiçbir tarihi birikimi esas almaya yönelmemiş ve Batı aydınlanmasının temel taşlarından nasibini almamış bir sol. ‘’
‘’Her ne kadar adına sosyalizm desek ve görüntüsünü modernlikle bezesek bile o günlerde ben yaşlardaki gençlerin temel eğilimleri yurtsever, memleketçi ve giderek milliyetçi bir karakter sahibiydi. Yine de bu kelimeleri anmak kimsenin hoşuna gitmezdi. Çünkü bu kelimelerle birlikte modernlik, ilericilik, Avrupalılık elden gidiveriyordu sanki. Benzerim gençlerde edalar, tavırlar ne kadar ödünç alınmış batıcılıkla nitelendirilebilirse, bu edalar ve tavırlar içinde savunulan tezler ve deliller yabancı aleyhtarı, milli menfaat saplantısı içinde donup duran görüşlerdi. ‘’
‘’Ukalanın biriydim ben. Her yerde bilgiçlik taslıyor, sosyalist olmayanların adamdan sayılamayacağını söylüyordum. Bu halet içinde arkadaşlarımın sadece benimle aynı (veya benzer) etiketi taşıyan insanlardan oluşması kaçınılmazdı. ‘’
‘’Ama TİP üyeliği bir azınlığa mensubiyetin duyarlığını getirmedi. Bir kere parti (herhangi bir disiplinli, sıkı dayanışmalı bir partinin olduğu gibi) bir şemsiye değildi. Tam tersine toplum karşısında insanı çırılçıplak bırakıyordu. ‘’
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.