Özel avukatımıza aile hekimimizden daha yakınız.
Teslim olmayı inanç, arzulamayı aşk, içtenliği sanat
sayıyoruz. Birbirimizi yormakla geçiyor ömrümüz.
Birbirimizin hamalıyız.
Bu yüzden mutlu olamıyor, mutluluğu bir ikramiye, bir şans gibi görüyoruz.
Erken boşalıyor, orgazm taklidi yapıyoruz.
Şişmanlar zayıflamaya, zayıflar kilo almaya çalışıyor.
Olmayan bir ortak noktada buluşma gayreti ile
ölüyoruz.
Bölünmekten korkuyoruz.
Nicel bölünmeye kültür mozaiği diyerek avunuyoruz.
Yalancıyız.
Tek doğrumuz 'yeter ki nefes alsın' derken bile
ölüsevici kimliğimiz.
Ortadan kalkmamız lazım.