Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yahya Kemal’e Veda

Abdülhak Şinasi Hisar

Yahya Kemal’e Veda Gönderileri

Yahya Kemal’e Veda kitaplarını, Yahya Kemal’e Veda sözleri ve alıntılarını, Yahya Kemal’e Veda yazarlarını, Yahya Kemal’e Veda yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Artık demir almak günü gelmişse zamandan Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol. Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli, Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu! Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler. Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden, Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.
bazan vekil olur ki oynar çelik çomakla; altüst eder cihanı bir zeybek oynamakla!
Reklam
yahya kemal, paris'ten dönüşte, ayrıca bir de "bahr-ı sefid havza-i medeniyeti" fikri vardı. çok kere bu fikrini izah etmeye çalışır ve bilhassa ziya gökalp'le hamdullah suphi ile bu yolda uzun hasbıhaller, münakaşalar, mübahaseler yapardı. derhal ki­taplara, notlara bakmaya lüzum ve ihtiyaç olmadan bir konfe­rans vermeye hazır bulunduğu mevzulardan biri de buydu.
türk ocağı'nda doktrin ola­rak milliyetçilik esasına daha ziyade sadık kalan hamdullah suphi ve yahya kemal olmuşlardı.
mısralarını istediği kemale erdirinceye kadar, hazreti eyüp aleyhisselam gibi sabırlı, imanlı, itimatlı bulunmalıydı. yahya kemal her mıs­raını bir pirinç tanesine bir fatiha yazar gibi her birine bir gazel, her gazeline bir divan icmal etmek ister gibi hazırlıyor ve bir şii­re malâyani şeyler değil, hakiki bir klasik, bir milli kültüre layık en ince ve olgun, fikirleri ve ahenkleri duyurmak azmiyle bu şii­rin en yüksek nümunelerinden ibda etmek istiyordu.
o zamanki devrin, yani bu meşrutiyet devrinin eski tanın­mış şairleri onun "şöhret-i sehile" sandıkları şöhretini galiba bi­raz kıskanarak, biraz da şaşmışlar olacaklardı. kolay sandıkları bu şöhretten galiba biraz alınmış olacaklardı ki günün birinde zarafet meraklısı cenab şahabeddin "evvelce şiirler vardı; şair­ler laedri olabilirlerdi. şimdi ise şairler meşhur. lakin şiirler la­edri!" diyordu.
Reklam
denilebilir ki yahya kemal istanbul'a döndükten sonra bi­zim milli havamız içinde avrupa'yı bir an unutmamış olduğu gi­bi, paris'te bu dokuz senelik ihtiraslı hayatı içinde de türkiye'yi, türkçeyi ve türklüğü bir an unutmuş değildir. işte bunun için bi­ze hem en milli, hem en avrupakari şiirleri o vermiştir.
Bir şair demek belki daima vecd içinde kalan bir adam demektir.
Sayfa 40 - YKYKitabı okudu
Denilebilir ki Yahya Kemal İstanbul'a döndükten sonra bizim milli havamız içindeki Avrupalıyı bir an unutmamış olduğu gibi, Paris'te bu dokuz senelik ihtiraslı hayatı içinde de Türkiye'yi, Türkçe'yi ve Türklüğü bir an unutmuş değildir. İşte bunun için bize hem en milli hem en Avrupakâri şiirleri o vermiştir.
Sayfa 14 - YKYKitabı okudu
Olabilir ki ruhların gerinmesi, genişlemesi, kanat vermesi, tam serbestilerini bulması için böyle mutlak bir hürriyet lazım geldiği gibi, bir de, böyle nisbî bir tenbelllik yani âsudelik, acelesizlik, menfaat fikirlerinden âzadelik, hoş bir âvarelik ister.
Sayfa 11 - YKYKitabı okudu
26 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.