Birdenbire kendini bu karmaşık karanlıkta katlanılmaz derecede yalnız hissetti;en basitinden herhangi dost bir sese ihtiyaç duyuyordu,bir kucaklaşmaya,aydınlık odaya,sevdiği insanlara.
Zekâya hiçbir şey hırslı kuşkudan daha fazla keskinlik veremez.Hiçbir şey olgunlaşmamış bir aklın bütün olanaklarını belirsizliğe giden bir yoldan daha fazla geliştiremez.
Kendi kendisiyle yüz yüze gelmeye hiç meraklı değildi, bu tür karşılaşmalardan da olabildiğince kaçınırdı, çünkü kendisiyle yakından tanışmaya hiç niyeti yoktu.
Hararetli bir kuşku kadar zekayı bileyen bir şey yoktur, olgunlaşmamış bir aklın olanaklarını karanlıklara dalan bir yol kadar geliştiren bir şey yoktur.