Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

1908 - 1980

Yakınçağ Türkiye Tarihi 1

Kolektif

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İçe Dönük, Dışa Bağımlı Genişleme (1962-1976)
Bütün bu gelişmelerin sonunda, dönem sonuna gelindiğinde Türkiye benzer gelişme düzeyindeki azgelişmiş ülkeler arasında göreli olarak yüksek ücretli grupta yer almıştır: 1970'li yılların içinde dış pazarlara dönük sanayileşmenin en başarılı ülkesi olan Güney Kore'de saatlik ücretler, Türkiye'deki ücretlerin yarısından düşüktür.
Sayfa 358Kitabı okudu
Türk Tarih Kurumu (Afet İnan Hanımefendi)
Türk Tarih Kurumu'nun meydana getirilmesi 1930'da Ankara'da toplanan Türk Ocakları 6. Kurultayı'nda ilk defa ortaya atılmıştır. Bu toplantıya Atatürk de katılmıştır. Toplantının 28 Nisan 1930 tarihli oturumunda konuşan Afet (İnan) Hanım, Türk tarihinin eskiliğinden ve onların kurduğu uygarlıklardan bahsederek, kırk imzalı bir önerge verir. Bu önerge ile, "Türk tarih ve medeniyetini ilmi bir surette tetkik etmek için, hususi ve daimi bir heyetin teşkiline karar verilmesi ve heyet azası seçiminin Merkez Heyetine bırakılması" istenir. Öneri kabul edilir ve "Türk Tarih Heyeti" kurulur. İşte bugünkü Türk Tarih Kurumu'nun çekirdeği böylece meydana gelir.
Sayfa 444Kitabı okudu
Reklam
Cumhuriyet Dönemi: 1923-1950 Mimarlık
Kent ölçeğinde ise, Cumhuriyet yöneticileri Ankara'nın planlanması ve düzenlenmesi sorununa bir sınırlı yarışma açarak çözüm getirmişlerdir. Yarışmaya çağırılan üç kişiden ikisi Alman, biri Fransız'dır. Prof. Herman Jansen Berlin şehir planlama yarışmasını kazanmıştır. Camillo Sitteci Berlin Yüksek Mühendis Mektebi'nde hocadır. Ecole des Beaux Arts çevresinde yetişmiş Jaussley, Barcelona kent planlanmasını yapmıştır. Yarışma, Prof. H. Jansen'in kazanmasıyla sonuçlanır. Bu planlamada başkent elli yıl sonra 300.000 nüfuslu olacak biçimde çağdaş kentbilimin koşullarına göre tasarlanmıştır.
Sayfa 546Kitabı okudu
Kültürel Ortam ve Devrimler Kronolojisi
İngiliz siyasi tarihçisi Bernar Lewis'in şu birkaç satırı, değişme sonuçlarını etkili biçimde yansıtmaktadır: "... ondokuzuncu ve yirminci yüzyıllar dünyasında, Türkiye ya modernleşmek ya mahvolmak durumundaydı; Tanzimatçılar da bütün başarısızlıkları ile birlikte, daha sonra yapılacak olan daha köklü modernleşme için zorunlu temeli kurdular. Hukuki ve idari reformlar çok kez yanlış anlaşılmış ve yeteneksiz olarak uygulanmıştır. Fakat demiryolları ve telgraflar dünyasında imparatorluğun eski feodal yapısı yaşamazdı ve gerçekte pek az tercih serbestisi vardı. Muhtemelen en büyük başarıları eğitimde oldu. 19. yüzyıl boyunca kurulan okullarda yeni bir ruh ve gerçekler hakkında yeni ve daha açık anlayışla, yeni bir okumuş elit, yavaş yavaş ve zahmetle yetişti... Bu yeni ruhun imparatorluğun egemen sınıflarına sinmesi yavaş ve çok şevk kırıcı oldu; fakat yirminci yüzyıla gelindiği zaman, modern Türkiye'yi yapan büyük sosyal ve siyasal devrimi başaracak bilgi, yetenek ve her şeyin üstünde sorumluluk ve karar duygusuna sahip bir idareci elit yetişmiş bulunuyordu. Bu elitin Türkiye için değeri, aynı miras ve sorunlarla karşılaşan diğer ülkelerde onun yokluğundan çekilen cezalara göre çarpan bir şekilde doğrulanmıştır..."
Sayfa 417Kitabı okudu
1923-1986 Yıllarının Milli Hasıla Rakamları
Sabit fiyatlarla (reel olarak) hesaplanan gayri safi milli hasılanın yıllık değişmelerinin artimetik ortalaması 63 yıllık bu uzun zaman diliminde %5.5'lik bir ortalama büyüme hızına tekabül ediyor. Büyük Buhran ve İkinci Dünya Savaşı gibi güç koşullarının yaşandığı yılları da içeren bir uzun dönemde bu, oldukça hızlı ve pek çok Batı ve Üçüncü Dünya ülkesinde gerçekleştirilemeyen bir büyüme sayılmalıdır.
Sayfa 371Kitabı okudu
Siyasi Çevrelerin Üniversite Üzerindeki Baskıları
Gökalp'in üniversite hakkındaki görüşlerini uzun uzun anlatmak yerine şu manzumesini buraya almak onun düşüncelerini yansıtacak basit ama kestirme yoldur: Bir müderris, ya ilmiyle taayün Eylemiştir, sizden tayin istemez. Yahut etmemişken taayün, Edersiniz tayin, kalır bir çömez! / Bırakınız bunlar kendi kendine Seçsinler, siz seyirci kalınız. İlmi verin âlimlere, siz yine, Ele mülkün dizginini alınız. / Üniversite emirlerle düzelmez Onu yapar ancak serbest bir ilim. Bir mesleğe haricinden fer gelmez, Bırakınız ilmi yapsın muallim.
Sayfa 423 - bbaKitabı okudu
Reklam
1978 ilkbaharda Malatya'da önemli olaylar oldu. Beledi Başkanı Hamid Fendoğlu'na gönderilen bombalı paket Fendoğlu ve ailesinin ölümüne yol açtı. Malatya olayı mezhep kavgasının kışkırtılmak istendiği şeklinde yorumlandı. III. Ecevit Hükümeti en büyük krizi 22 Aralık 1978 günü Kahramanmaraş'ta yaşanmıştır. Bir gün önce öldürülen iki öğretmenin cenazeleri sırasındaki olaylar üzerine kentte kitle katliamının tüyler ürpertici örneği sergilenmiştir. Başlangıçta ölü sayısı 33, yaralı 300den fazla idi. Elleri silahlı,taşlı ve sopalı gruplar kente hakim olmuş, nedense güvenlik kuvvetleri (ordu dahil) durum müdahale etmemiştir. ... Bu durum halkın güvenlik kuvvetlerine ve hükümete olan güvensizliğine yol açacak ve ülkenin pek çok yerinde ve büyük kentlerdeki işçi mahallelerinde saldırgan gruplara karşı direniş komiteleri kurulacaktır. Söz konusu sivil gruplar 12 Eylül 1980 gününe kadar mahallelerde bir tür savunma görevi yapmışlardır.
Sayfa 278Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.