Siz gençsiniz, bense değilim, siz oyun oynamak istiyorsunuz, fakat bana başka şeyler gerekli, ne olur benimle oyun oynamayın, yoksa size inanırım, bu benim için kötü, sizin içinde ayıp olur.
Hayal, düşünce ve yakarışlarımın karanlıkta benimle yaşayan, yatağımın çevresinde uçuşan, tepemde duran canlı varlıklar olduğunu sanırdım. Her düşünce onun düşüncesi, her duygu onun duygusuydu. Bunun aşk olduğunu o zamanlar bilmezdim.
Mutluluğun başkası için yaşamak olduğu eskiden bana doğru ve kolay anlaşılan bir durum gibi gelirdi, fakat şimdi bunu anlayamıyordum. İnsan kendisi için yaşayamadıktan sonra niçin başkası için yaşamalıydı?