Bazenleri kitap okumaktan nefret ediyorum.
Ağlamayı ve üzülmeyi sevmem, üzücü şeyler okumaktan ve izlemekten nefret ederim, gülmeyi tercih ederim, korku filmlerinden ve kitaplarından nefret ederim.
5. kısma kadar sinirden kuduruyordum. Ayrıcalıklı ve zengin insanların aptal kavgaları, düşüncesizlikleri ve saçma salak fikirleri, ana karakterin aptal cümleleri, duygularını saçma salak benzetmeler ile açıklaması... liste uzayıp gider. Sonra 5. kısmı, yani "gerçek" i okudum.
Plot Twist dedikleri kadar varmış. O kadar ince yerleştirilmiş ki kitabın içinde aslında fark edemediğim için biraz aptal hissettim. Yine de çok kötü. Hayatları ortalamanın çok fazla üstünde olsa da trajedi o kadar tanıdık ki, o kadar üzücü o kadar iç parçalayıcı ki.
Üzgün sonla biten kitapları sevmiyorum, ağladığım kitapları sevmiyorum, gülümsemek varken dünyada her gün gerçekleşen trajedileri bana hatırlatan kitapları sevmiyorum, peçetelere sümkürmemi gerektiren kitapları sevmiyorum. En çok da yeni bir dünya, yeni bir hikaye, yeni bir insan yaratma şansını kalbimi parçalamaktan yana kullanan yazarları sevmiyorum.
Cady'nin dediği gibi, kanıyorum galiba...