Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yalnız Kalem Unutmaz

Mine G. Kırıkkanat

Yalnız Kalem Unutmaz Sözleri ve Alıntıları

Yalnız Kalem Unutmaz sözleri ve alıntılarını, Yalnız Kalem Unutmaz kitap alıntılarını, Yalnız Kalem Unutmaz en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vermek ya da vermemek
Asıl zor olan, taviz vermek. Çünkü tavizin sonu yok. Bugün bir ucu, yarın öbür ucu, öteki gün ortası derken, belkemiksiz kalan insanı bekleyen evrim bir tür entelektüel sürüngenlik
Sayfa 12
Asıl zor olan, taviz vermek. Çünkü tavizin sonu yok.Bugün bir ucu, yarın öbür ucu, öteki gün ortası derken, belkemiksiz kalan insanı bekleyen evrim bir tür entelektüel sürüngenlik.
Reklam
Parmakları bal tutan muktedir amcaların hiçbiri Atatürk gibi tebeşiri alıp, bir kara tahtanın başına geçmedi. Çünkü iyi yetişmiş ku­şaklar, kendilerine hesap soracak yurttaşlar istemiyorlardı.
Ölümün yaşamla dans ettiği, hüznün ince bir alayla gülümsediği caz müziği...
Bir halk, başka bir halk için ağlayabildiği ölçüde “insan”dır.
Plastik beyin takımları, sentetik aydınlar uğramaz buralara.Çünkü onlar, suya düşen yağ parçacıkları gibidirler, halk arasına karışmaz, ama her dem üste çıkıp akıl öğretir, çıkmaz sokakları, “yol” diye gösterirler.
Reklam
“Yasalar ve gelenekler sosyal mahkûmiyetlere yol açtığı sürece ve uygarlığın göbeğinde cehennemler yaratılıp, kutsal kadere insan kaderciliği karıştırıldıkça; yüzyılın üç sorunu, proletaryanın aşağıladığı erkek, açlığın sokağa düşürdüğü kadın, gecenin sakatladığı çocuk için çözüm bulunmadıkça; kimi diyarlarda toplumsal boğulma yaşandıkça; başka bir deyiş ve daha geniş bir görüşle yeryüzünde cehalet ve yoksulluk var olduğu sürece, bu kitabın türünde kitaplar yararsız sayılmazlar." Victor Hugo
Yaşamımız, dünyada çoktan aydınlanmış karanlıklar içinde debelenerek, “cehl-i mükap”lara karşı yerçekimini hergün yeniden keşfetmek ve yeryüzünün döndüğünü kanıtlamakla geçiyor.
Eskiler, bilmediğini bilenlere “cehl-i basit” , bilmediğini bilmeyenlere “cehl-i mükerrer” , hiçbir şey bilmeyen, bilmedi­ğini de bilmeyen, ancak en iyi kendisinin bildiğini sananlara “ cehl-i mükap” derlerdi.
Gazete bir kalkandır. Yoksulları soğuktan, varsılları budalalıktan korur. Kâğıdı ekmek gibidir, hamurdan yapılır. Sözcükler su gibi dizilir, sütunlarına. Gözlerle içilir, akılla okunur. Kimisi kötü bir yiyecek gibi, midesini bulandırır insanın.Kimisi lezzetli bir şarap gibi, daha çok içme isteği uyandırır ki­şide. Resmi tarihi yargılar, peşin yargıları dengeler, kuşku duymayı öğretir, düşünmeye yöneltir.
27 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.