Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Deniz Üçlemesi 2

Yan Yana

William Golding

En Eski Yan Yana Sözleri ve Alıntıları

En Eski Yan Yana sözleri ve alıntılarını, en eski Yan Yana kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünyanın tepesinden kalkıp uçsuz bucaksız denizin üstünde ta dibine kadar yolculuk etmekte olan aciz bir kara adamı başka neyle meşgul olabilir ki?
"Böyle bir aşırılıktan senin kazancın olacak mı?" "Şey, bazı zorluklar var tabii. Kahrolası topraklarımız ipotek altında ve mecliste bir koltuk kapmak yalnızca geliri olan kişilere mahsus olduğundan oraya geçmeden önce ben de bir iki erik toplamak durumundayım."
Reklam
"Antik Yunan'ın altın çağında oy verme nüfusun belli bir kesiminin hakkıydı. Barbarlar şeflerini naralar atarak ya da kılıçlarım kalkanlarına vurup gürültü çıkararak seçerler. Ama bir toplum ne kadar uygarlaşırsa toplumsal ilişkilerin karmaşıklığım anlayabilecek insanların sayısı o kadar azalır. Uygar bir topluluk muhakkak ki seçmenlerini sağlıklı bir biçimde asillere, iyi eğitim görmüşlere indirger. Elbette onların seçecekleri de toplumun en seçkin tabakasından gelen ve geçmişte yönetmiş, şimdi yöneten, gelecekte de yönetecekler olacaktır!"
Ama ne fayda! Herhalde hiçbir topluluk bu kadar hüzünlü ve ürkek olmamıştır tarihte! Kimse kılını kıpırdatmadı, yalnızca küçük Pike bıçağını çatalını masaya fırlatıp gözyaşlarına boğuldu. "Yavrularım, ah yavrularım benim! Minik Arabella! Zavallı Phoebe!"
"Bir gün hepimiz öleceğiz. Yaşayacağımız kadar yaşamadık mı zaten... Hem kendi adıma konuşacak olursam fazla bile yaşadım. Hayat nedir, söyler misiniz beyefendiciğim? Bir yolculuk ki kimse bilmez... tüm iddiaların aksine... hiç kimse bildiğini iddia edemez, nereye... dinliyor musunuz beni?"
Dünyanın yüzü felaketlerle pek çok kez değişmişti... Fransa'nın durumu, büyük hanedanların çöküşü, önce olanaksız bir özgürlük ve kardeşlik kandırmacasıyla sömürülen sonra da tiranlığın getirdiği zorluklara göğüs geren, yoksullukla, savaşlarda dökülen kanlarla zayıf düşen bir halk... Şimdi insanlarımızın neşeyle kutladığı bu yeni dünya üzüntüyle dolu olacaktı, yani ister istemez böyle şeyler geçiyordu aklımdan. Ama kulaklarım hâlâ gaipten gelen seslerle çınlıyordu, böyle bir anda hiç kimse uyumayı aklından bile geçirmese de, bu kutlamaya katılıp başından sonuna götürecek gücümün kaldığından emin değildim. Bir kez daha gerçekleri gözden eçirmeye çalıştım...
Reklam
"Yüce Tanrım, gün geçmiyor ki beş on geminin daha kızağa çekilmesi için yeni bir emir gelmesin! Sokaklar ücretlerini bekleyen ve dilenen gemicilerle doldu. Gemilerimizde bu kadar çok haydut beslediğimizi bilmezdim! Sözün özü, artık savaş falan kalmadı... Peki şu beyefendi kim?"
Kimi zaman aramızda canlı bir sessizlik olduğuna ve tam da bu sessizliğin sonsuz bir tatlılıkta olduğuna yemin edebilirim.
"Sör Henry" diye atıldım. "En azından Ümit Burnu'na kadar birlikte yolculuk edemez miyiz? Kaptan Anderson da benimle aynı fikirdedir herhalde, çünkü göstermelik bir savunma yapmaktan bile aciz durumdayız!"
Acı çekeceğimi hissettim, zaten acı çekiyordum, ama yine de dünyada yaşayan başka kimseyle yer değiştirmek istemezdim,...
Reklam
Tarihten alınacak birinci ders, kimsenin tarihten ders almadığıdır!
"Umutsuzluğun uçurumlarından on saniyede soylu kararlara! Düşündüğümden daha değişken bir karaktere sahipsin."
Alnımda ter damlacıklarının birikmeye başladığım hissettim.
Aah, ah, bilirim insan genç olunca kan nasıl deli akar... Hey gidi günler, hey!.."
260 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.