Henüz. Artık tutunacağım yeni bir kelime daha vardı. O anda, o odada kendime bir söz verdim. Bundan böyle benim için her zaman denemeye değer başka bir şey daha olacaktı. Bir daha hiçbir konuda çok çabuk karar vermeyecektim.
Hayat, bir ip gibi yağan yağmuru andıran anlardan oluşuyordu. Tıpkı yağmur damlaları gibi hayattaki anlardan sadece birine dokunmak, onları sayıp sıraya koymak ya da bu anların değerini ölçmek imkânsızdı.
Önemli olan yağmurun altında, içinde olmaktı.