Merhaba arkadaşlar :))
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Beni yordu açıkçası, anlamakta zorlandım. Hatayı kendimde aradım fakat, noktalama işaretlerinin eksik veya yanlış olarak kullanıldığı çok uzun cümleler vardı. Ayrıca uzmanlık alanım değil ama düşüncemi söylemek adına belirtmeliyim ki, çevirmenin eksikliği olarak gördüğüm zorlaştırılmış kelimelerden dolayı (istenç, çoğun, devinin v.b) kitaba odaklanmak ve anlamak güçleşiyordu.
Kitabın içeriğine gelecek olursak ;
Kitap beş bölümden oluşuyordu. Kendimizi ve yaşamı anlamayı konu almıştır. İlk üç bölümde yaşam ve yaşam içinde neyin önemi olduğunu anlatmaya çalışmıştır. Son iki bölüm ise insanın beklentileri üstüneydi.
Felsefe kitabı çok fazla okuyan birisi değilim ve bu benim eksikliğim olabilir. Belki yazarın okuyacağım ilk kitabı olarak yanlış bir kitap seçimi yapmış olabilirim. Çünkü, bana bir şeyler katabilecek kitapları okumayı seviyorum bu anlamda çok tatmin olduğumu söyleyemem. Yazara katıldığım düşünceleri yok değil. Örneğin "İnsan kendi kendine yetebilir" düşüncesine katılıyorum. Ama bu demek değil ki tüm insanlar kötü, güvensiz ve içten pazarlıklı...
Kitabın geneline baktığımda, umutsuzluk ve karamsarlık aşılayan bir kitap olduğunu düşünüyorum. Ve yazarın bende uyandırdığı bu düşüncenin diğer kitaplarında da var olup olmadığını öğrenebilmek adına diğer kitaplarından birkaçını okumayı düşünüyorum. Keyifli okumalar...