Düşük Puanlı Yatar Bursa Kalesinde Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Yatar Bursa Kalesinde sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Yatar Bursa Kalesinde kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yatar Bursa Kalesinde
Sevdalınız komünisttir,
on yıldan beri hapistir,
yatar Bursa kalesinde…
Hapis ammâ, zincirini kırmış yatar,
en âlâ mertebeye ermiş yatar,
yatar Bursa kalesinde…
Memleket toprağındadır kökü,
Bedreddin gibi taşır yükü,
yatar Bursa kalesinde…
Türküsü tükenip bitmeden, cennetini kaybetmeden,
Yatar Bursa Kalesi’nde…
Başka söze gerek yok!
1929-1935 yılları arasında Nazım Hikmet’in yazdığı ama hayattayken kitaplarına almadığı şiirlerinin yanısıra
1937-1951 yılları arasında yazdığı ama sağlığında kendi derlediği (ve ancak ölümünden sonra basılabilen) kitaplarına almadığı şiirleri bu kitapta toplamıştır.
Şiirseverlerin başucu kitabı olacak bir kitaptır.
1929-1935 Yılları Arasında Yazdığı, Ama Sağlığında Yayımlanan Kitaplarına Almadığı Şiirleri.
1937-1951 Yılları Arasında Yazdığı, Ama Sağlığında Kendi Derlediği (Ve Ancak Ölümünden Sonra Basılabilen) Kitaplarına Almadığı Şiirler.
Türk şiirinin çizgisini değiştirmiş, çok yönlü, evrensel boyutlu bir şair ve yazarın bu basım için yeniden gözden geçirilmiş, kaynak metinler esas alınarak düzeltilmiş "külliyatı"...
Nazım Hikmet’in 1929-1935 yılları arasında yazdığı ama sağlığında yayımlanan kitaplarına almadığı şiirlerinin yanında 1937-1951 yılları arasında yazdığı ama sağlığında kendi derlediği (ve ancak ölümünden sonra basılabilen) kitaplarına almadığı şiirleri bu kitapta toplanmış.
Nazım’ın okuduğum ilk eseri olma özelliğini taşıyan bu kitabı Fazıl Say’ın bestelediği, Genco Erkal’ın seslendirdiği “Yaşamaya Dair” adlı Nazım Hikmet şiirine hayranlık duyduğum için aldım.
Şiirseverlerin başucu kitabı olmalı. İnsanların Facebook sayfasında paylaştığı çoğu şiir bu kitapta yer alıyor diyeyim de, nemalanın .p
Nazım'ın bizzat kendi seçtiği ama sağlığında yayımlanmayan şiirlerinden oluşan bir seçki.
Nazım'ın tüm kitapları başucu kitabımdır.
Bu şiirlerinde gündelik yaşama dair en sıradan ayrıntılar, en çarpıcı mısralara dönüşür:
Kömürün pahalanması, balık fiyatları, çocuğun matematik ödevi gibi sıradan durumlar muhteşem bir şiirselliğe ulaşır.
Bir tekini görmeseniz bile ressam Balaban'ın tablolarının tüm estetik hazzını tadarsınız.
Bazen bozkırın, bazen heybetli Uludağ'ın, bazen mavi gözlü İstanbul'un seyrine çıkarsınız.
Nazım, en ümitsiz durumlardan en ümitli şiirleri çıkarabilen muhteşem bir şairdir.
Nazım Hikmet'ten bir kitap okuduğumda onun dirilişini ve umudunu yeniden hissediyorum. nerede olursa olsun asla umudunu yitirmeden yaşıyor. Hapishanedeki hücresinde olsa bile.
Yatar Bursa Kalesinde bulunan şiirler, Nazım Hikmet'in 1929-1935 yılları arasında yazdığı ama sağlığında yayımlanan kitaplarına almadığı ve 1937-1951 yılları arasında
En sevdigim siir kitabidir.
"Dağlardan inip yayılan bu duman
kış dumanı değil artık.
Bak,
çocuk elleri gibi yumuşak olan sisin içinde
gül kütüklerinin aşı bezleri ıslak.
Kapanmak üzre yarası budanmış ağaçların.
Çırılçıplak dallarda uykuyla uyanıklık arası.
Fakat henüz
ne bir filiz
ne bir yaprak.
Cemreler bile düşmedi daha.
Yağmur yağdı bütün gece,
şakır şakır, bir zafer şarkısı gibi yağdı yağmur,
hâlâ da çiseliyor cesur ve sıcak
ve kardeşçesine gülümsiyerek.
Fakat mümkün
hava belki poyrazlar yine,
hattâ kar serpiştirir.
Lâkin bahar,
artık o bir müjdeden de fazla bir şey
lakin bahar geldi demektir."
Nazım Hikmet Ran 'ın Bursa cezaevindeyken yazdığı şiirlerden oluşuyor. Şiirler müthiş duygu yüklü. Mahpusluğu hem bekleyen hem yatan tarafından öyle güzel anlatmış ki girmeden hissediyor insan ne kadar zor olduğunu. Yıllar geçse de umudunu korumanın onu ayakta tuttuğunu.
