"İran'dan da kıyafet değiştirerek Anadolu'ya binlerce Türkmen sokuluyordu. Bu durum, Anadolu'nun İran hâkimiyetine geçmesi ihtimalini, Osmanlılar'ın akılları başlarında olanlarına ihtar ediyordu. Bu aklı başında olanlar, Şehzâde Selîm'in azim ve dehâsına mâlik bir hükümdarın başa geçmesinden başka bir çâre göremiyorlardı. "
"Şâh İsmâîl'in törenle Ebû-Bekr, Ömer, Osmân, Âişe gibi İslâm büyüklerine lânet ve küfr ettirmesi, öz annesi dâhil Şîî olmayı reddeden Sünnîler'i öldürtmesi, kılıç ve kan siyâseti, Müslümanlar'ı müteessir etmişti."
"Kürdler, Tebrîz'deki Şâh ile İstanbul'daki Pâdişâh arasında kaldılar. Hepsi Şâh'ın tebeası idiler. Fakat Sünnî'likten ayrılamadılar ve Pâdişâh'ın tarafına geçtiler. Zîrâ Şâh, Türkmen beylerine verdiği akıl almaz imtiyazları, Kürd beylerine tanımamıştı."
"Yavuz, dedesi Fâtih'in planladığı Cihân Devleti'ni gerçekleştirmiş kişidir. Ancak Fâtih'in planladığı ve 49 yaşında ölümü ile gerçekleştiremediği Cihân Devleti, daha fazla Batı'ya dönüktür."
Bir gün çalındı nevbet-i takdîr rıhlete
Ukbâ'da yol göründü Hudâ'dan bu dâvete
Durdukca doldu gözleri eşk-î firâk-ıle
Kudretlü pâdişâh vedâ etdi millete
Yer yer misâl-i bîd-i hazân-oldu tûğlar
Sultan Selîm'e girye-künân-oldu tûğlar