Müellifin beyanlarına binaen eserin şapka inkılabından sonra, latin hurufunun kabulünden önce yazıldığını söyleyebiliriz. Kitabın ilk 88 sayfası Latin alfabesiyle, geriye kalan kısım ise Arap alfabesiyle yayınlanmış. Latin harflerini kabulün mazimizi reddetmek olacağını müdafaa eden müellif, son sözlerini şu şekilde bitirmiştir: "Kendi icadımız, kendi malımız olan Türk yazılarını kaldıracak ve Türk dilimizi Latin harfleriyle yazdıracak bir zatın dildaşlarımız içinde mevcud olacağını ben ümid edemem. Tarih nazarında, İmparator Teodos'a ikinci olmaya razı ve Karabaş Teofil'e sani kalmayı kabul eyleyecek bir Türk oğlu Türk bulunacağını ben asla zan eylemem."
Müellif, yazımızın mazisini tarih ve coğrafya ilimleriyle ispat edip, yeri geldiğinde dil bilimine de değinmiştir. Eserin sadeleştirilmediğini söylemeden geçmeyelim. Zaten sadeleştirilmiş olsaydı hacmi iki katına çıkardı...
Eserden alıntılar duvarımda mevcut, bakabilirsiniz.