Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yedi Evin Sırları

Alev Aksoy Croutier

Yedi Evin Sırları Gönderileri

Yedi Evin Sırları kitaplarını, Yedi Evin Sırları sözleri ve alıntılarını, Yedi Evin Sırları yazarlarını, Yedi Evin Sırları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Mızmız tabiatlı insanlara, bilhassa kadınlara, kahve içmek iyi gelir. Böyle insanlar bol bol koyu kahve içmelidir. Melankolik olmadıkları sürece, fazla kahve içmekten hiçbir zarar gelmez." KATiP ÇELEBİ, Mizanü'l-Hakk ( 1650 )
"Kokunu kimseye vermemelisin, tatlım," dedi Ayda, "Eğer biri kokunu çalarsa, ruhunu da çalabilir. Unutma bunu.”
Reklam
Sonra Atatürk'ün gözleri, Ayda'nın dekoltesinden görünen küçücük ay-yıldızlı doğum işaretine takılmış, bayrağımızdaki ay-yıldız gibi. "Görüyorum ki," demiş büyük adam, "sende bunun her işareti var." Ayda'nın önünde eğilmiş. Ayda, inci gibi dişleriyle gülmüş, kıpkırmızı olmuş ve özenle kesilmiş kaküllerinin altından nazlı nazlı gözlerini kırpıştırıp birden ağlamaya başlamış. Herkes nefesini tutmuş. Atatürk, özenle katlanmış, üstüne MKA işlenmiş mendilini çıkarıp Ayda'ya uzatmış. Unutulmaz bir anmış bu.
Jüri tam oyunu kullanacağı sırada kapı açılmış ve frakı, silindir şapkası, beyaz peleriniyle o içeri girmiş. O müthiş sihirbaz! Derler ki, Ayda'ya bir an bakmış, sonra bütün gece boyunca çevresindeki hiçbir şeyle artık ilgilenmemiş. Ayda, işte bu büyük adamın, Atatürk'ün önünde eğilmiş. O da Ayda'nın başına altın renkli tacı yerleştirmiş.
Ayda'nın güzellik tacını giydiği an, herkesin anılarında silinmez bir yer edindi. Ağızdan ağıza dolaşan, sakız gibi uzayıp giden bir hatıra oldu. Ayda, kalçalarının altına inen krem renkli mayosunun üzerine giydiği, kenarları benekli ermin kürklü, gece mavisi peleriniyle inci dişli ve şişkin memeli diğer güzellerle birlikte belediye lokalinin podyumunda geçit yapmış.
Saçlarını kaybetmenin yanı sıra, sonraki birkaç hafta içinde, iki önemli olay daha geldi Ayda'nın başına: masumiyetini kaybetti vegüzellik kraliçesi seçildi.
Reklam
Gizlemeye artık gücü kalmayan Ayda, hayalini ilan etti: " Kraliçe olmak istiyorum, efendim." "İstiyorsan, eminim olabilirsin kızım," dedi İskender. " Seninle evlenmekten gurur duyacak saltanat mensubu bir asil buluruz." "Ah öylesi değil, sevgili dayıcığım. Ben güzellik kraliçesi olmak istiyorum.
Görücü karşısına çıkıyorsa, bunu sırf ailesini mahcup etmemek için yaptığını açıkça belli ediyordu. O modern bir kızdı, Atatürk'ün gençlik idealinin yaşayan bir sembolüydü. Kiminle evleneceğine bir görücünün karar vermesini asla kabul edemezdi.
Yavaş yavaş Ayda'da bir değişiklik geldi. Kemiklerinin üstünü bir yumuşaklık kapladı, peri kızı güzelliğini bir dolgunluk sardı. Hala bir söğüt kadar ince ve narindi, ama ailesi zevkten dört köşe oldu, çünkü Ayda, gülsuyu kokusunu andıran bir parfüm salgılamaya başlamıştı. Aile bu olayı bir koyun sürüsü kurban ederek kutladı. Kurban etlerini ve beş bin kase bulguru fakirlere dağıttılar.
Öyle ya, buralı erkekler, kadınlarının etli butlu olmasını tercih ederlerdi (kadın vücudu başka ne işe yarardı ki?) Kürdan gibi sıska o gavur kadınları kim beğenirdi! Kadınlarımızın incirlerimiz gibi tombul ve yumuşak olmaktan başka çareleri yoktu.
139 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.