Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yedi Güzel Yıl

Etgar Keret

En Eski Yedi Güzel Yıl Sözleri ve Alıntıları

En Eski Yedi Güzel Yıl sözleri ve alıntılarını, en eski Yedi Güzel Yıl kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... birlikte yaşadığımız dokuz yıl boyunca kendimizin uydurduğu törenlerle defalarca evlenmistik; Yafa'da bir balık restoranında buruna kondurulan bir öpücükle, Varşova'da kırık dökük bir otelde birbirimize sarılarak, hatta Amsterdam-Berlin treninde bir sürpriz yumurtayi paylaşarak. Fakat o törenlerin hiçbiri, maalesef, hahamlar ya da devlet tarafından geçerli sayılmıyor.
Sayfa 77 - Siren Yayınları
O gece dar evimin mutfağında oturmuş bir bardak çay eşliğinde fazlasıyla tatlı ama acı anılarla dolu bir dilim reçelli ekmek yiyorum. Masanın üstündeki telefonum titremeye başladığında ekmeğimi yiyorum hala. Numaraya bakıyorum annem. "Nerdesin" diye soruyor, çocukken arkadaşımın evinden dönmekte geciktigimde kullandığı kaygılı bir tonla. "Buradayım anne" diyorum boğuk bir sesle. "Varşova'daki evimizde."
Sayfa 142 - Siren yayınlarıKitabı okudu
Reklam
İşlemez bana uzakta oluşun Şimdi yollar düşünsün geliyorum yanına 🥰
"Bu öykü müthiş," dedi abim. "İnsanın aklını başından alıyor. Fazla kopyan var mı? Diye sordu" Olduğunu söyledim. Bana abisi-küçük kardeşiyle gurur duyuyor gülümsemesiyle baktıktan sonra yere eğilip elindeki sayfayla köpeğin kakasını aldı ve çöp bidonuna attı. Yazar olmak istediğimi işte o anda anladım. Farkında olmasa da, abim bana bir şey öğretmişti : Yazdığım öykü sokaktaki çöp bidonunun dibinde bulunan boklu bir kağıt parçasından ibaret değildi şimdi. O sayfa duygularımı zihnimden ona aktarabildiğim bir boru hattıydı sadece...
Bir başka günahkar sadece
"Dünyanın işleyişi böyle. Dünyayı yazar yaratmadı; fakan söylenmesi gerekeni söylemek için burada. Böcek öldür. kurbağa öldürmekten ayıran bir çizgi var ve yazar hayatında çizgiyi aşmış olsa bile buna dikkat çekmek zorunda. Yazar bir aziz, ne bir guru ne de kapıda duran bir peygamber: bira daha keskin bir farkındalığa ve dünyanın kavranılmaz gercegi ni tanımlamak için biraz daha duyarlı bir dile sahip bir baska günahkar sadece. Tek bir his ya da düşünce icat etme-hepsi önceden mevcuttur. Zerre kadar daha iyi değildir okurlarından -bazen çok daha kötüdür hatta- ve öyle olması gerekir. Ya zar bir melek olsaydı onu bizden ayıran uçurum o denli büyük olurdu ki yazıları bize dokunacak denli yaklaşamazdı. Fakat o burada, yanımızda, gırtlağına kadar çamura ve pisliğe batmış bizimle aklının aydınlık alanlarında ve özellikle karanlık oyuk- larında olup bitenleri paylaşabilecek kişi, herkesten çok, o. Bizi vaat edilmiş topraklara götürmeyecek, dünyaya barış getirme yiyecek, hastaları iyileştirmeyecek. Fakat işini doğru yaparsa, birkaç sanal kurbağanın hayatı kurtulabilir. Böcekler ise, bunu söylemekten üzüntü duyuyorum, kendi başlarının çaresine bakmak zorundalar."
Yazar ne bir aziz, ne bir guru ne de kapıda duran bir peygamber; biraz daha keskin bir farkındalığa ve dünyanın kavranılmaz gerçekliğini tanımlamak için biraz daha duyarlı bir dile sahip bir başka günahkar sadece.
Reklam
" ...`Ama bu oyunda' dedi annem, 'gerçi gözlüğümü takmadan seyrettim ama, o kuşlar hedefi vurduklarında ölüyorlar gibi geldi bana.' `Daha yüce bir amaç için kendilerini feda ediyorlar,' dedim hemen. 'İnsana bazı değerler aşılayan bir oyun bu.' `Evet,' dedi annem. 'Ama amaç onlara hiç zararları dokunmayan domuzcukların evlerini başlarına yıkmak.' `Onlar bizim yumurtalarımızı çaldılar.' dedi karım. `Evet,' dedim. 'Aslında hırsızlığın yanlış olduğunu öğreten eğitici bir oyun bu.' `Daha doğrusu,' dedi annem, 'senden bir şeyler çalanı öldürmeyi ve bu uğurda canını feda etmeyi öğretiyor.' Yumurtalarımızı çalmasalardı,' dedi karım, tartışmayı kaybetmek üzere olduğunu bildiğinde başvurduğu ağlamanın eşiğindeki ses tonuyla. `Anlamıyorum,' dedi annem. 'O yavru domuzcuklar yumurtalarınızı kendileri mi çaldılar yoksa bu bir toplu cezalandırma vakası mı?' `Kahve isteyen?' diye sordum"
Diğer yerlerde yaşayan insanlara kıyasla Ortadoğu'dakiler fani olduklarını daha derinden hissederler ve bu da nüfusun büyük kısmını, bu dünyada kalan zamanlarını boşa harcamaya çalışan yabancılara karşı saldırgan eğilimler geliştirmesine neden olur.
Diğer yerlerde yaşayan insanlara kıyasla Orta Doğu’dakiler fani olduklarını daha derinden hissederler ve bu da nüfusun büyük bir kısmının, bu dünyada kalan zamanlarını boşa harcamaya çalışan yabancılara karşı saldırgan eğilimler geliştirmesine neden olur.
Sayfa 16 - Siren YayınlarıKitabı okudu
İçinde yaşadığımız dünya bazen çok zorlu olabiliyor. Bu yüzden bu dünyaya gelen herkesin onu koruyan en az bir kişisi olması gerekir.
Sayfa 136 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Düğün davetiyeleri mahkeme celbi gibidir - elini değdirdiğin anda gitmen gerekir.
Sayfa 145 - Siren YayınlarıKitabı okudu
Hayat bana güzel öğütler verir, fakat ben bazen dinlemeyi reddederim.
“Yazar ne bir aziz, ne bir guru ne de kapıda duran bir peygamber; biraz daha keskin bir farkındalığa ve dünyanın kavranılmaz gerçeğini tanımlamak için biraz daha duyarlı bir dile sahip bir başka günahkâr sadece.”
İnsanın iyiliği en olmayacak yerde bulmaya duyduğu o neredeyse umutsuz gereksinime dair. Gerçeği güzelleştirmek yerine çirkinliği daha güzel bu ışıkta sergilemeye ve yaralı yüzündeki her siğil ve kırışıklık için şefkat ve empati yaratmaya dair.
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.