"Beş Şehir" ve "Altıncı Şehir" den sonra üçleme gibi devam eden harika bir kitap. Hayatının büyük bölümü Amasya'da geçmiş, şehirde yaşamak değil, şehri yaşamak olgusunu tatmış bir öğretmenin anı defteri adeta. Gezi yazılarını, Şehir Tarihlerini okumayı sevenler için, biraz Masal, biraz mesnevi tadında ama yer yer de fıkra gibi hikayelerle size Amasya'yı tanıtıyor ve gitmek için can atmanıza sebeb oluyor. Kitabın diline bayıldım, koştur koştur bir şehri gezer gibi değil de sakin sakin hayal eder gibi okutuyor kendini. Kitabın sonuna anlatılan yerlerden bazılarını gezip görmek isteği ile not aldım. Umarım okuduklarımı dünya gözü ile görebilirim. Günü yetiştirme telaşı içinde Amasya'yı bilenlere sevdirecek, benim gibi bilmeyenlere merak uyandıracak sakin ve dinlendiren bir kitap. Tek kelime ile bayıldım