Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti
Rasim ÖzdenörenYeni Dünya Düzeninin Sefaleti Gönderileri
Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti kitaplarını, Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti sözleri ve alıntılarını, Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti yazarlarını, Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Müslüman, bilginin cahillikten, zenginliğin yoksulluktan, gücün güçsüzlükten üstün tutulduğu bir hayat platformunda yaşamaya teşvik edilir. Müslüman’a yasak edilen husus zenginleşmek değil, fakat istifçiliktir.
Sayfa 144 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Öncelikle İslâm’ın amentüsü profan düşünme biçimine, dolayısıyla öyle bir hayat tarzına reddiye teşkil ediyor. Allah’a, meleklere, kitaplara, resullere, ahiret gününe, kaderin, hayrın ve şerrin Allah’tan geldiğine dair inancın hâsıl ettiği düşünme ve hayat tarzı, profan olmaya kendiliğinden karşı gelecektir. Müslüman insan, amentüsünün belirlediği bir düzlemde gündelik hayatını sürdürecektir.
Sayfa 144 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Hangi devrin ve çevrenin zihniyetini alırsak alalım, hepsinin bir sıra söz ve deyim hâlinde kendine çıkış noktası ve dışa açılma aracı bulduğunu görürüz. Biri, söz gelişi, ‘vakit nakittir’ derse, öbürü ‘acele işe şeytan karışır’ diyecektir…
Sayfa 141 - İz YayıncılıkKitabı okudu
İslâm, kendisi amaç değeri taşımayan aracı kullanmayı reddediyor. İslâm, bu niteliği ile de bütün dünya görüşleri, felsefe sistemleri arasında, bir din olarak biricikliğini bir kez daha öne çıkarıyor. Çünkü başka hiçbir dünya görüşünde, ideolojide, felsefe sisteminde, araçları da amaç olarak düşünen ve amaca tanıdığı kutsallığı araç için de öngöreni yoktur.
Sayfa 120 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Kardeşlik kelimesinin biz Müslümanlar için düpedüz biz anlamı vardır: Din kardeşliği.
Sayfa 114 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Bu ülkede yaşayan insanlar İslâm dışı kimliği benimsedikçe övgüye değer bulunuyor ve benimsemeye çalıştığı bu yeni kimliğiyle öteki Müslüman ülkelerin insanına örnek gösterilmek isteniyor.
Sayfa 108 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Hz. Ebû Bekir (Ra)
“…Allah ve Resulü’ne itaat ettiğim sürece bana itaat edin; bu itaatten ayrılırsam sizin de bana itaatiniz gerekmez.”
Sayfa 74 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Müslümanlar sadece kendi aralarındaki meseleleri çözmek için değil, kendileriyle siyasal otorite arasındaki meselelerin çözümünde de istişareye başvurmuşlardır. İstişare her şeyden önce Allah Resulü’nün (sav) sünneti olarak toplum hayatında yaşama şansına ulaşmıştır.
Sayfa 74 - İz YayıncılıkKitabı okudu
“İrade, eylemi düşünceye uygun olarak gerçekleştirebilme yetisi../Demek ki, irade, uluorta bir özgürlük değil, çeşitli şartlara bağlı ve onlarla belirlenen ve onları bilerek bir karar verme özgürlüğüdür. İnsanın irade gücü, doğuşunda sahip bulunduğu bir yeti değil, bilgi ve deneylerinin meydana koyduğu bir yetidir.”
Sayfa 59 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Acı ama gerçek
Itiraf etmeyi içimize sindiremesek de, Batı kültürüne mahsus hayat tarzı, İslâm ülkelerinin siyasal, sosyal ve ekonomik kurumlarını etkilemekle kalmamış; insan teklerinin hayatına da girmiştir. Kabul edelim ki, bu gün, Islâm adını taşıyor olsa bile, Islâm'ın hakkını vererek yaşayan bir tek ülke bile göstermek mümkün olmamaktadır. Aynı şekilde, tek tek insanların yaşantısına bakıldığında, onların ev içi düzenlerinden, kişisel giyim kuşamlarına; "boş vakitlerini değerlendirirken" kullandıkları yöntemlerden tüketim eğilimlerine kadar günlük yaşantılarının hemen her safhasında, Batı kültürünün dayattığı hayat standartları ortalama bir Müslümanın hayatında da yer etmiştir.
Sayfa 207Kitabı okudu