Yeraltı Sakinleri
Jack KerouacYeraltı Sakinleri Gönderileri
Yeraltı Sakinleri kitaplarını, Yeraltı Sakinleri sözleri ve alıntılarını, Yeraltı Sakinleri yazarlarını, Yeraltı Sakinleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
.
Detaylar işin özüdür, ısrar ediyorum, aklınızdaki her şeyi söyleyin, geri durmayın, analiz etmeyin ya da herhangi bir şeyi yaparken söyleyin, söyleyin...
.
.
.
//Sahil benden daima nefret etti, beni dışladı, görmezden geldi, üstüme sıçtı! 1943'ten bugüne dek, caddeden aşağı vurmuş yürüyen haydutun tekiyim ben ve haydut değil de bir tür çılgın aziz olduğumu öğrendiklerinde bu hiç hoşlarına gitmiyor, üstelik her halükarda ansızın bir hayduta dönüşüvereceğimden, kendilerine bir tane çakacağımdan, kırıp dökeceğimden korkuyorlar...
Bunu yapmadım değil...
//Şu olumlu bedenin, etin, daha ne kadar belirsizliği kaldırabilir; ruhun bedeninin üzerine saldırmaya devam ettikçe, bu beden daha ne kadar olumlu kalabilir?
Sayfa 127
Dünyanın yıldızları altındaki gecenin karanlık kuyusunun derinlerinde sen yitiksin, zavallısın ve kimsenin umurunda değil ve şimdi de küçümen bir kadının sevgisini atıverdin çünkü akıl hastalığının öbür tarafından gürültücü bir iblisle bir içki daha içmek istiyordun.
Zaten ,her aşk öyküsünde ,ilk hafta öylesine derin mi derindir ki önceki tüm dünyalardan vazgeçilebilir; ama (gizem ve gururun) enerjisi sönmeye yüz tuttuğunda, aklıselimin, esenliğin, sağduyunun ve benzerlerinin yaşlı dünyaları da geri döner.
Karanlık, ılık deliklere kaçıp acılarını yalnız başına yaşayan iki hayvan gibiyiz.
Neden geçmişte canımın sıkılmasına izin verdim ki? Neden bunu kafayı kırarak, sarhoş olarak, öfke krizleriyle ya da herkesin çevirdiği o numaralarla telafi etmeye çalıştım ki? Bunları yapıyoruz çünkü orada olana dair berrak bir kavrayış dışında her şeyi istiyoruz.
-, upuzun bir öykü, bağlaç ve virgüllerle bağladığım bir perişanlık kütlesi yalnızca.
lavuk derdi kesin
Peki bizim canki dediğimize bir zamanlar Dostoyevski ne derdi? Çileci ya da aziz demeyecekse tabii.
O sarhoş halimle bile kurşun gibi ağır hissetmeme neden oldu bu sözler ve ben orda , yerde , öylece uzanıp yattım.
... yüzümü onunkine yaklaştırıp kitaplardan söz etmiştim ve o da yüzünü benimkine yaklaştırmıştı. Eriyen şeylerden bir okyanustu halimiz, boğulmaktı, içinde yüzebilirdim; bütün o zenginlikten korktum ve bakışlarımı çevirdim.