Yetenekli Bay Ripley kitaplarını, Yetenekli Bay Ripley sözleri ve alıntılarını, Yetenekli Bay Ripley yazarlarını, Yetenekli Bay Ripley yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bayan Cartwright gençliğinde tam bir cadıydı belki, dedi Tom kendi kendine; belki de kızının nevrozları onun eseridir. Kızı çok sıkmış, normal bir hayat yaşamasına, evlenmesine fırsat vermemiş olabilir. Belki güvertede dolaştırıp saatlerce anlattıklarını dinleyeceğime küpeşteden aşağı atmam gerekir ama ne önemi var? Hayat her zaman adil mi davranıyordu insanlara? Ona adil mi davranmıştı. İki cinayet işleyip yakayı ele vermediği zaman inanılmayacak kadar şanslı olduğunu düşünmüştü. Dickie'nin kimliğine bürünmesiyle açılmıştı şansı. Şimdiye kadar da sürmüştü. Ömrünün ilk bölümünde büyük haksızlığa uğramıştı ama sonra, Dickie'yle geçirdiği günler ve ondan sonrası, geçmişi telafi etmişti. Fazlasıyla hem de. Nedir ki Yunanistan'da bir şeyler olacağını hissediyordu. Kötü bir şeyler. Fazla uzun sürmüştü şansı. Peki, diyelim ki parmak izleri onu ele verdi, vasiyetname sahtekârlığı da ortaya çıktı ve elektrik sandalyesinde ölmeye mahkûm edildi. Bu ölüm, Kasımdan Hazirana kadar geçirdiğim günler buna değmezdi dedirtecek kadar acı verebilir ya da yirmi beş yaşında ölmek o kadar trajik ' olabilir miydi? Kesinlikle hayır.
Bayan Carwright'ı güvertede gezdirirken ve onun bazen sıkıcı olan monologlarını dinlerken böyle şeyler geçiyordu aklından. Bayan Cartwright onu çok sevmiş, yolculuğunun eğlenceli geçmesinde çok büyük katkısı olduğunu birkaç kez söylemişti. Temmuzun ikisinde Girit'teki otelde buluşmak üzere söyleştiler. Çünkü Girit, programlarının kesiştiği tek yerdi. Bayan Cartwright otobüsle gezecekti Yunanistan'ı. Tom gemiden indikten sonra kadını bir daha göreceğini sanmıyordu ama her önerisini kabul ediyordu yine de. Gemiden iner inmez tutuklanacağını, başka bir gemiyle, belki de uçakla İtalya'ya gönderileceğini düşünüyordu. Onunla ilgili bir telsiz haberi gelmemişti bildiği kadarıyla. Gelse ona bildirirler miydi? Gemide basılan tek yapraklı gazete her akşam her yolcunun yemek masasına bırakılıyordu ama orada da uluslararası politik haberlerden başka bir şey bulunmazdı. Greenleaf olayında önemli bir gelişme olsa bile o gazeteye geçmezdi. Yol boyunca tuhaf bir duyguyla yaşamıştı Tom. Yazgısına boyun eğen, özverili bir kahraman gibi görüyordu kendini. Olmayacak şeyler düşlüyordu. Bayan Cartwright'ın kızı denize düşüyor, o da peşinden atlayarak kızı kurtarıyordu. Ya da geminin bordasında açılan bir gediği kendi bedeniyle kapatmak için dalgalarla boğuşuyordu. Korkusuzdu, olağanüstü bir güce kavuşmuştu.
9 Haziran 19- Sevgili Tom, 3 Haziran tarihli mektubunu dün aldık. Yazdıkların karımla beni senin düşündüğün kadar şaşırtmadı. Mektuplarında açıkça söylemediyse de, Dickie'nin senden çok hoşlandığını ikimiz de fark etmiştik. Senin de söylediğin gibi, bu vasiyetname onun kendini öldürdüğünü ortaya koyuyor sanırım. Artık bu gerçeği kabul ettik.
Birlikte geçirdiğimiz güzel anlar için teşekkür ederim sana. Onlar, müzede korunan ya da kehribar içinde donup kalan nesneler gibi biraz gerçekdışı bir nitelik kazandı.