Yıldız, Hilâl ve Kalpak Sözleri ve Alıntıları
Yıldız, Hilâl ve Kalpak sözleri ve alıntılarını, Yıldız, Hilâl ve Kalpak kitap alıntılarını, Yıldız, Hilâl ve Kalpak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sultan Galiyef:
Doğu öyle bir devrim kazanıdır ki, bu kazan tüm Batı Avrupa'yı devrim içinde boğabilir...
Regis Debray:
...bir 'cumhuriyet' bir 'cumhuriyet' olarak, kendisini inkâr etmeksizin, kendisine ait savunma işini, bir başka devlete havâle etmez. Onda içerdeki özgürlükle, dışarıya karşı bağımsızlık, bir ve aynı şeydir...
'Üçüncü Dünya Hareketi', neresinden bakılsa, 'Kemalist' bir 'Müdafaa-i Hukuk Hareketi'ydi: Ulusal, lâik, demokratik ve anti/emperyalist!
Demokrasi, burjuvazinin işidir; sosyalizm, proleterya'nın: klâsik gelişme şemasına uygun bir burjuvazi oluşmadıkça, sahici bir sosyalizm olmaz!
Yüz yıl oldu hâlâ anlayamayanlar var.
Üç çeyrek asır oldu, 'Cumhuriyet'i yaşıyoruz; onu anlayabildik mi, pek sanmıyorum.
İnkılâp gerçekleştikten sonra da, devirdiğini içinde taşır; diyalektiğin gerçeğidir bu, hâkimiyet halkındır demek yetiyor mu, hayır; halifenindir diyen pusudadır, işe Allah'ı karıştırır; ortak olmak hevesindeki 'bölücü' pusudadır, işe 'ecnebi'yi karıştırır!
ABD için Kemalistler'le Bolşevikler arasında pek bir fark yoktur.
Her 'cumhuriyet', bir 'demokrasi' değildir.
... hangi cumhuriyet'e baksanız, kamunun, kamu teşebbüsünün, kamu kurumlarının ağır bastığını görürsünüz; çünkü cumhuriyet 'toplumcu'dur, 'toplumsal'dır; buna mukâbil, hangi demokrasi'ye baksanız, göreceğiniz 'bireysellik'in ve 'bireycilik'in öne çıkarılması; bir bakıma güçlüye hak tanıyan 'vahşi orman kanunu'nun geçerli olmasıdır.
İster Komünist, ister Türkçü, ister Müslüman olsun; Türkiye'nin 'Ulusal Solcuları' yâni 'Yıldız, Hilal ve Kalpak' Cumhuriyeti'nin 'cumhuriyetçileri', 'demokrasi' yandaşıdırlar ama, elbette halkçı, devletçi ve inkilâpçı, 'ulusal' -yâni anti/emperyalist- demokrasiden yana!
Hakan Reyhan:
Milliyetçiliğin faşizm ve ırkçılığa, Müslümanlığın da gerici şeriatizme kayma potansiyeli mevcuttur. Bu sapmaları önleyici tek faktör ise 'Ulusallık'tır.
Ulusal Sol'a Teorik Katkı, s. 2Kitabı okudu
Kaba bir güç, daha güçsüz bir canlıyı, -örgütsüz olduğundan- yoketmiştir.
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
Osmanlı, liberal emperyalist 'Sistem'in denetiminde, ona boyun eğerek, 'Batılılaşma'yı deniyordu; Anadolu İhtilâli ise, 'Sistem'e karşı silâhlı direnişe gecmişti; 'uluslaşarak çağdaşlaşmayı' öngörüyordu: Aradaki fark muazzamdır, sonuçları da farklı olmak gerekirdi.
Bu alıntım liberallere gelsin.
... bir Cumhuriyet'te; nasıl olur da, 'özelleştirme'ye kalkışılabilir; hele bu işin uygulaması, nasıl milletin malının 'yağmalanmasına' dönüştürebilinir?