Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yitik Paradigma: İnsan Doğası

Edgar Morin

Öne Çıkan Yitik Paradigma: İnsan Doğası Gönderileri

Öne Çıkan Yitik Paradigma: İnsan Doğası kitaplarını, öne çıkan Yitik Paradigma: İnsan Doğası sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Yitik Paradigma: İnsan Doğası yazarlarını, öne çıkan Yitik Paradigma: İnsan Doğası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bireyselliğin gelişimi
Nitekim, bir ölümün şahsiliğinin yaşayanlar arasında sürebilmesi için güçlü bir şahsi kişisel varoluşa gerek vardır; duygusal ve kişilerarası bağlar yoğun olduğu takdirde ölümün ötesinde var olmayı sürdürebilirler. Ölüm denen kopuşun bilincine varmak için, özbilinç denilen bu yeni üst merkezin dünyada gelişebilmesi, nesnel ölüm bilincinin kabülü ile öznel bireysel ölmezlik fikrinin at başı gitmesi gerekir.
Bilimsel olanlar da dahil bütün kuramların, gerçekliği kuşatamadığını ve konusunu paradigmalar içine sıkıştıramadığını biliyoruz. Kuram açık olmaya mahkûmdur, yani tamamlanmamış, yetersiz olarak kalmaya, belirsiz ve bilinmeyene açık olmaya.
Sayfa 205Kitabı okudu
Reklam
İnsanın insana kulluğu tarihli toplumların en büyük icatlarından biridir.
Sayfa 173Kitabı okudu
Büyük beyinliler çağı, çoktan bir sapiens olan Neandertal insanıyla başlamış; yeryüzünde insan cinsinin, insangiller familyasının son ve biricik temsilcisi olan günümüz insanıyla sürmektedir. Sapiens ortaya çıktığında, insan zaten çoktan socius, faber ve loquens idi. Şu halde, sapiens'in dünyaya getirdiği yenilik, sanıldığı gibi toplum, teknik, mantık ya da kültür alanında değildir. Bu yenilik, bugüne değin tali bir fenomen addedilmiş veya bönce maneviyat işareti sayılmış bir şeydir: Ölü gömmek ve resim yapmak.
Gerçekten de güncel sorunlar bizi bir insan siyaseti tanımlamaya zorluyor ve bu siyaset sadece iyi niyetler, dini buyruklar, ampirik kurallar, teknokratik reçeteler, tekboyutlu doktrinler ve her zaman tek hakiki bilim olduğunu iddia eden dinlerin yardımıyla tasarlanabilecek bir şey değildir.
Sayfa 205Kitabı okudu
Aile toplumsal sisteme açılan bir alt sistemdir. Koca-baba erkekler sınıfından, kadın kadınlar grubundan, çocuk ise bir yaştan itibaren henüz topluma intisap etmemiş gençler topluluğundandır. Bu açılımla birlikte aile, akrabalığın örgütlenmesi ve cinselliğin düzenlenmesi yoluyla topluma eklemlenecektir. Akrabalıkla ve cinsellikle ilgili düzenlemeler de dışarıdan evliliğin kurumsallaşması yoluyla toplumun, başka müttefik toplumlara açılmasını getirecektir: Makro sosyal bir üst-sistemin oluşumu buradan kaynaklanır. Böylece içsel karmaşıklığa sahip ve topluma eklemlenmiş bir aile yapısının doğuşu, kesin bir biçimde ve toplumsal karmaşıklığın bütün düzeylerinde büyüyen bir genel yeniden örgütlenme çerçevesine yerleşir. Bu karmaşıklaşma sürecini, erkekler sınıfının iktidarının genişlemesi ve derinleşmesi süreciyle sıkıca ilintilendirmek gerekir.
Sayfa 150Kitabı okudu
Reklam
Müthiş:
İnsan, yoğun ve kararsız bir duygusallığa sahip, gülümseyen, gülen, ağlayan, endişeli, kaygılı, oyuncu bir canlı; mest olan, kendinden geçen ve seven bir varlık; hayallerle dolu, ölümü bilen ama ölüme inanamayan bir yaratık; miti ve büyüyü yaratan, kendisine hayaletlerin ve tanrıların musallat olduğu, hayal ve vehimlerle beslenen, nesnel dünyayla daima kararsız ilişkiler içinde olan öznel bir canlı; hataya, gaflete açık, düzensizlik yaratan müfrit bir varlıktır. Ve hayali olan ile gerçek olan arasında gidip gelmelerin, kararsızlığın, istikrarsızlığın, ölçüsüzlüğün ve vehimlerin bir arada oluşuna, nesnel ile özneli, yanlış ile düzensizliği karıştırmaya delilik adını verdiğimize göre Homo sapiens'in Homo demens olduğunu görmek zorundayız.
Sayfa 102Kitabı okudu
Bugün ölmekte olan insan kavramı değil, tabiattan ve kendi doğasından kopartılmış, yalıtılmış bir insan kavramıdır; son bulması gereken şey, kendi akılcılığının şatafatlı imgesine hayran kalan insanın kendini putlaştırmasıdır.
Sayfa 189Kitabı okudu
Homo sapiens aşırılığa seleflerinden çok daha yatkındır ve sapiens'in düzenine düşlemenin, erosun, duygusallığın ve şiddetin taşkınlığı eşlik eder. Primatlarda düşleme henüz halen uykuyla sınırlı durumdadır: İnsandaysa fantezi, imgelem ve hayal gücü biçimlerinde çoğalmıştır. Primatlarda eros kızışma dönemiyle sınırlıdır ve cinsellik alanının ötesine pek geçmez; insandaysa eros, bütün mevsimlere, vücudun bütün kısımlarına, bütün fantezilere yayılır ve en ulvi entelektüel faaliyetleri dahi besler.
Sayfa 100Kitabı okudu
Hayallerden fikirlere, mitolojik yapılardan mantıksal yapılara uzanan eşsiz evren hâlâ koyu bir sis perdesiyle kaplanmış durumdadır.
Sayfa 202Kitabı okudu
256 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.